[isim]

[müzik]

• Özel ritimli ağır bir dans

  Annemle babam yalnızca tango ve vals yaparlarmış cumhuriyet balolarında. - Erendiz Atasü

• Bu dansın müziği

  Burada o zaman bir laterna vardı. Kolunu çevirdiğinizde hırıl hırıl bir tango çalıyordu. - Selim İleri

[halk ağzında]

• Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın)

  Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik... - Aka Gündüz

[isim]

[bitki bilimi]

• Hint kirazı

[isim]

• `Girenin çıkanın belli olmadığı yer` anlamındaki Dingo'nun ahırı sözünde geçer

  Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı. - Ömer Seyfettin

[isim]

• Düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile belirlendiği talih oyunu

  Millî piyango.

[mecaz]

• Beklenmedik olay veya durum

Ata Sözleri ve Deyimler

• piyango çekmek
• piyango vurmak (veya çıkmak)

[isim]

[hayvan bilimi]

• Leyleksilerden, tüyleri beyaz, pembe, kanatlarının ucu kara, eti yenir bir kuş, Flaman kuşu (Phoenicopterus ruber)

[isim]

[argo]

• Zımbırtı

• Dost

• Metres

[isim]

[denizcilik]

• Yelkenli gemilerde direklerin ve gabyanın üstünde bulunan en yüksek bölüm

  Ben serin bir esinti bulmak umuduyla ta babafingonun başına tırmandım. - Halikarnas Balıkçısı