NETİCESİZLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

NETİCESİZLİK harflerini içeren 7 harfli 35 kelime bulunuyor. 7 harfli NETİCESİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CİLTSİZ14, İZLENCE13, İZCİLİK13, ETKİSİZ11, İLİKSİZ11, LEKESİZ11, LİSTECİ11, SİZİNKİ11, SİLECEK11, SEKİZLİ11, CİNSLİK11, ETKİNCİ10, İKİNCİL10, İNCELİK10, İLETİCİ10, NİCELİK10, TEKNECİ10, TEKELCİ10, CEKETLİ10, ESENLİK8, EKSİLEN8, EKSİLTİ8, İSKELET8, İSTEKLİ8, KENTSEL8, KESİNTİ8, NİKELSİ8, SİLİNTİ8, SENELİK8, SENETLİ8, SELİNTİ8, EKLENTİ7, İLETKEN7, KENETLİ7, NİTELİK7

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet

ESENLİK

[isim]

  • Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

    Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

EKSİLEN

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı

EKSİLTİ

[isim]

[dil bilimi]

  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)

[isim]

  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü

[mecaz]

  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok zayıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti

İSTEKLİ

[sıfat]

  • Bir şeye karşı isteği olan

    Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit

KENTSEL

[sıfat]

  • Kentle ilgili, şehirle ilgili

Birleşik Kelimeler: kentsel dönüşüm

KESİNTİ

[isim]

  • Kesilen parça, kırpıntı

    Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir işin bir süre için durması, inkıta

    İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor.

[ekonomi]

  • Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm

    Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesintiye almak
  • kesintiye uğramak

Birleşik Kelimeler: ön kesinti

NİKELSİ

[sıfat]

  • Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi

SİLİNTİ

[isim]

  • Bir yazının silinmiş olduğunu gösteren iz

    Bu sayfada silintiler var.

SENELİK

[sıfat]

  • Yıllık

SENETLİ

[sıfat]

  • Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan

    Senetli alacak.

Birleşik Kelimeler: senetli sepetli