[isim]

• Net olma durumu

  Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı. - Peyami Safa

[sıfat]

• Birinin memleketini sormak için kullanılan bir söz

  Arkadaşınız nereli?

[isim]

• Meyvenin özü

• Yunan mitolojisinde, içenleri ölümsüzlüğe kavuşturan tanrı içkisi

[bitki bilimi]

• Bal özü

[zarf]

[eskimiş]

• Nesir olarak, düzyazı olarak

[sıfat]

• Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı

[mecaz]

• Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif

[felsefe]

• Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif

[zamir]

• Hangi yönü, ne tarafı

  Bunun neresi güzel?

[zarf]

• Nerede, hangi yerde

  İlkokul neresi?

[eskimiş]

• Eksiklikler, noksanlıklar

[zarf]

• Hangi yere?

  Bu kadar insan bir anda nereye kaybolabilir. - Ahmet Ümit

[zarf]

• Hangi yerde?

  Şimdi sen, kızın nerede olduğunu bilmiyor musun? - Ahmet Ümit

[ünlem]

• `İmkânsız` anlamında kullanılan bir söz

  Sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım. Nerede! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

• ... nerede ... orada
• nerede akşam, orada sabah
• nerede bu bolluk
• nerede hareket, orada bereket
• nerede kaldı
• nerede kaldı ki

[sıfat]

• Yüzü gülmeyen

• Acımaz, can yakıcı

  Bu adam bir aralık eşkıyalık yapmış çok nemrut bir herif. - Peyami Safa

[isim]

[eskimiş]

• Nicelik bakımından alışılanın, umulanın veya gerekenin altında olma durumu, azlık, seyreklik

[sıfat]

[eskimiş]

• Bitki ile ilgili, bitkisel

[isim]

• Sonuç

  Konferansın müspet bir neticeye iktiran etmemiş olduğu malumunuzdur. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

• netice vermek

[zarf]

[eskimiş]

• Yayım yoluyla

[sıfat]

• Sevinçli, keyifli, şen, pürneşe

  Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz. - İsmet Özel

[zarf]

• Sevinçli, keyifli, şen bir biçimde

  Onu o kadar neşeli karşıladı ki hemen keyfi yerine geldi. - Peyami Safa