[isim]

• İç organlarda batar veya saplanır gibi duyulan, nöbetlerle azalıp çoğalan ağrı

  Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

• Sıkıntı

Ata Sözleri ve Deyimler

• sancısı tutmak

[isim]

[tarih]

• Düşman ülkesine akın yapan savaşçı

  Pencap vadilerine yerleşen akıncılar ana yurtlarını unutuverdiler. - Hüseyin Cahit Yalçın

[spor]

• İleri uç oyuncusu

[isim]

• Kahvelerde oynanan oyunları seyreden ve bedavadan yiyip içen kimse

[askerlik]

• Düşmana karşı ilerleyen bir kuvvetin yandan gelebilecek baskınlardan korunmak amacıyla oluşturduğu emniyet birliği

[isim]

• Çan yapan veya satan kimse

• Çan çalmakla görevli kimse

[isim]

• Karaman iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Ayran yapan veya satan kimse

[isim]

• Lobici

[isim]

• Müezzin

  Han kulesinden ezancı sabah ezanını okurken hancı usulca odasına girdi. - Nezihe Araz

[isim]

• Han işleten kimse

  Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu? - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

• hancı sarhoş yolcu sarhoş

[sıfat]

• Başkaldırıcı

  Devriyeler, isyancılara silah götüren bedevileri yakalamışlar. - Attila İlhan

[sıfat]

• İdman yapan

  Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Kazan yapan, satan veya onaran usta

• Kazanı ateşleyen kimse, ateşçi

[isim]

• Aracı, aracılık eden kimse

[sıfat]

• Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan

[isim]

[tarih]

• Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici, tuğrakeş

[isim]

• Yılan besleyen veya yılan oynatan kimse

[isim]

• Plan hazırlayan veya yapan kimse