NAZİKÇE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

NAZİKÇE harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli NAZİKÇE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İZAÇ10, AKÇE7, ÇİNE7, ÇEKİ7, ÇENK7, EZAN7, EZİK7, İNEÇ7, İZAN7, İKAZ7, KEZA7, KEÇİ7, NİZA7, NAZİ7, ZİNA7, ZEKİ7, ZEKA7, AKNE4, ENİK4, EKİN4, İNEK4, İNAK4, İANE4, İKNA4, İKEN4, KANİ4, KAİN4

AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)

[isim]

[tıp]

  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ENİK

[isim]

  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]

  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı

EKİN

[isim]

  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

  • Kültür, hars

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası

İNEK

[isim]

  • Dişi sığır

[argo]

  • Çok çalışan öğrenci

[kaba konuşmada]

  • İbne

[sıfat]

[mecaz]

  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği

İNAK

[isim]

[felsefe]

  • Dogma

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal

İKNA (Kelime Kökeni: Arapça iḳnāʿ)

[isim]

  • Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma

    Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikna etmek
  • ikna olmak

KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kanmış, inanmış

    İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kani olmak

KÂİN (Kelime Kökeni: Arapça kāʾin)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bulunan, olan

AKÇE

[isim]

  • Küçük gümüş para
  • Her tür madenî para, akça

Birleşik Kelimeler: geçer akçe, geçmez akçe, kalp akçe, yedek akçe, züyuf akçe, güvence akçesi, ihtiyat akçesi, kan akçesi, pey akçesi, teminat akçesi

ÇİNE

[isim]

  • Aydın iline bağlı ilçelerden biri

ÇEKİ

[isim]

  • Tartı
  • Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi

[mecaz]

  • Üzüntü, sıkıntı

[halk ağzında]

  • Kadınların başlarına bağladıkları örtü

    Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeki taşı gibi
  • çekiye gelmek
  • çekiye gelmez

ÇENK (Kelime Kökeni: Farsça çeng)

[isim]

[müzik]

  • Arpı andıran, telli bir çalgı

EZAN (Kelime Kökeni: Arapça eẕān)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı

    Emirgân Camiinden yankılanan sabah ezanını duydular. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: ezan saati, ezan vakti, akşam ezanı, ikindi ezanı, öğle ezanı, sabah ezanı, yatsı ezanı

EZİK

[isim]

  • Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere

    Vücudu eziklerle dolu idi.

[sıfat]

  • Ezilmiş veya yassılmış

[sıfat]

[mecaz]

  • Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü

[sıfat]

[mecaz]

  • Pısırık

[zarf]

[mecaz]

  • Üzüntülü bir biçimde

    Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ezik büzük