NAVLUN ile Oluşan Kelimeler (NAVLUN Kelime Türetme)

NAVLUN harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. NAVLUN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Navlun kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

NAVLUN13

5 Harfli Kelimeler

UNVAN12

4 Harfli Kelimeler

AVLU11, ULAN5

3 Harfli Kelimeler

LAV9, VAN9, ULA4, LAN3, NAN3, NAL3

2 Harfli Kelimeler

AV8, UN3, AN2, AL2, LA2

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

AL

[isim]

  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

  • Dorunun açığı, kızıla çalan at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)
  • Yüze sürülen pembe düzgün, allık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim]

[eskimiş]

  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]

  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

[kimya]

  • Lantan elementinin simgesi

LAN

[ünlem]

[kaba konuşmada]

  • Ulan

    İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? - Necati Cumalı

NAN (Kelime Kökeni: Farsça nān)

[isim]

[eskimiş]

  • Ekmek

    Alçak, nan ve nimet nankörü hain! - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: nanıaziz

NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)

[isim]

  • At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası

    Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nal çakmak
  • nal deyip mıh dememek
  • nalları dikmek
  • nal toplamak

Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala

UN

[isim]

  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu

ULA

[isim]

  • Muğla iline bağlı ilçelerden biri

ULAN

[ünlem]

[kaba konuşmada]

  • Ey

    Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be! - Memduh Şevket Esendal

  • Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü

    Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı. - Sait Faik Abasıyanık

AV

[isim]

  • Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

    Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması
  • Bu yollarla yakalanan hayvan

[mecaz]

  • Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ava çıkmak
  • ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
  • ava giden avlanır
  • av avlanmış, tav tavlanmış
  • av avlayanın, kemer bağlayanın
  • av vuranın değil, alanın

Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı

LAV (Kelime Kökeni: Fransızca lave)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü

Birleşik Kelimeler: lav silahı, lav taşması

VAN

[isim]

  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Van kedisi

AVLU (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II), hanay, sahn

    Yüksek, sur gibi kalın duvarın ardındaki küçük avluya kunt demir kapıdan girilirdi. - Ayla Kutlu

UNVAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿunvān)

[isim]

  • San

    Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı / Türk'üm, bu ad her unvandan üstündür - Ziya Gökalp

Birleşik Kelimeler: ticari unvan

NAVLUN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Bir yerden başka yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü
  • Taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret

    Kendi kesemden navlun parasını ödeyecektim, nasıl olsa. - Ercüment Ekrem Talu