NASIRLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

NASIRLANMAK harflerini içeren 6 harfli 68 kelime bulunuyor. 6 harfli NASIRLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASMALI9, ASILMA9, ISLAMA9, MISKAL9, MARSIK9, SINMAK9, SINAMA9, SALKIM9, ARINMA8, ARMALI8, ANISAL8, ANIRMA8, ANILMA8, ANASIR8, ANASIL8, ASMARA8, AKASMA8, ALINMA8, AMALIK8, AMANIN8, AMASRA8, AKSAMA8, IKLAMA8, IRAMAK8, IRKSAL8, KIRSAL8, KARSLI8, KARIMA8, KAMALI8, KASALI8, KINAMA8, MANALI8, MASLAK8, MASARA8, NAMINA8, SARKIL8, SARALI8, SARKMA8, SANMAK8, SARMAN8, SARMAL8, SARMAK8, SALMAK8, SAKALI8, ARKALI7, ASALAK7, ARSLAN7, ARANMA7, ANLAMA7, ARAMAK7, ARALIK7, ARAKLI7, ANANAS7, ANAMAL7, ANALIK7, AKLAMA7, ALARMA7, KARALI7, KARAMA7, KAMARA7, KANAMA7, KASARA7, MALKAR7, MAKARA7, NARMAN7, SARAKA7, ANKARA6, KANARA6

ANKARA

[isim]

  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri, Türkiye'nin başkenti

Birleşik Kelimeler: Ankara çiğdemi, Ankara keçisi, Ankara kedisi, Ankara taşı, Ankara tavşanı

KANARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳinnāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesimevi, mezbaha

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

ARSLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Aslan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser

ARANMA

[isim]

  • Aranmak işi

    Her akşam, üstlerinin aranmasına razı gelecek on işçi daha aldı. - Lâtife Tekin

ANLAMA

[isim]

  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]

  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla

ARAMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Araştırmak, yoklamak

    Ceplerini aramak.

  • Ziyarete, hatır sormaya gitmek

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

  • Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek

    Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Önem verip istemek

    Ben böyle şeyleri aramam.

  • Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek

    Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ANANAS

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus)
  • Bu ağacın çam kozalağına benzeyen, iri, güzel kokulu, lezzetli meyvesi

    Elinde bir kutu ananas konservesi vardı.

ANAMAL

[isim]

[ticaret]

  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

ALARMA

[isim]

  • Alarmak durumu