NASYONALİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

NASYONALİZM harflerini içeren 5 harfli 72 kelime bulunuyor. 5 harfli NASYONALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYMAZ11, MİYAZ11, YAZMA11, AYNAZ10, NİYAZ10, OLMAZ10, SOMYA10, SOYMA10, SALOZ10, YOSMA10, YALAZ10, ZİYAN10, AZMAN9, AZAMİ9, İLZAM9, MİZAN9, MALAZ9, NİZAM9, NAMAZ9, SİMYA9, SAZAN9, SAYMA9, YOLMA9, YONMA9, YASMA9, ZALİM9, ZAMAN9, ANYON8, ALYON8, İNZAL8, İSYAN8, MOLAS8, MALYA8, MASON8, MAYNA8, NAZİL8, NAZAL8, SOLMA8, SALYA8, YAMAN8, YANMA8, YASAL8, YASİN8, ANONS7, ALYAN7, İSLAM7, LİMON7, LİYAN7, MİLAS7, MİSAL7, MANAS7, MASAL7, NANAY7, ONAMA7, SAMAN7, SALON7, SALMA7, SALİM7, SANMA7, SALAM7, YANAL7, YALAN7, ANLAM6, ASLAN6, ALMAN6, İNSAN6, LİSAN6, LİMAN6, MANİA6, NİSAN6, SANAL6, NALAN5

NALAN (Kelime Kökeni: Farsça nālān)

[sıfat]

  • İnleyici, inleyen

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ASLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan

[mecaz]

  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)

[isim]

  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
  • Âdemoğlu, âdem evladı

    O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)

[isim]

  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan

LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)

[isim]

  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)

[isim]

  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru

SANAL

[sıfat]

  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî

[matematik]

  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet

ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)

[isim]

  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek

ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)

[isim]

[teknik]

  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı

İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlık

Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam

LİMON (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turunçgillerden, 3-5 metre yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen, beyaz çiçekli bir ağaç (Citrus limonum)
  • Bu ağacın sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi, sulu zırtlak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • limon gibi

Birleşik Kelimeler: limon asidi, limon bahçesi, limon esansı, limon kabuğu, limonküfü, limon otu, limon rengi, limon sarısı, limon suyu, limon tozu, limon tuzu, tatlı limon, yatak limonu

LİYAN (Kelime Kökeni: Arapça liyān)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Yabani ormanlarda yetişen parazit sarmaşığı

    Önünüz liyanlarla sımsıkı örülmüştür. - Falih Rıfkı Atay