[isim]

[jeoloji]

• Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil

[sıfat]

• Karşıt, karşı, aksi

[isim]

• Kontrplak

Ata Sözleri ve Deyimler

• kontra gitmek

[isim]

• Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt

• On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj

• Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart

  Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor. - Refik Halit Karay

• Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter

[sinema]

[televizyon]

• Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film

[isim]

• Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik

• Ölçü

  Yapılan yardımın miktarı artırıldı.

[isim]

[halk ağzında]

• Tek kurşun atan bir tür tüfek

  At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin - Halk türküsü

[isim]

[müzik]

• İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu, harmoni

[sıfat]

[fizik]

• Atomal

[isim]

[ekonomi]

• Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil

• Piyangoda bilet değeri kadar kazanılan ikramiye

  Biletime amorti çıktı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• amorti etmek

[isim]

• Siyasi bir amaca ulaşmak için silah kullanan gizli topluluk

  Makedonya Komitası'nın bu korkunç müfettişi adam kesmekten hazzetmezdi. - Ömer Seyfettin

[isim]

[matematik]

• Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre

[isim]

[hayvan bilimi]

• Mezgitgillerden, kuzey denizlerinde yaşayan, eti yenilen, karaciğerinden yağ çıkarılan bir balık (Gadus morrhua)

[isim]

[eskimiş]

• Benzetme

[edebiyat]

• Divan edebiyatında bir şiiri örnek alarak ona benzer bir şiir yazma

Ata Sözleri ve Deyimler

• tanzir etmek

[isim]

[eskimiş]

[edebiyat]

• Övme, övüş, bir eserin başına konulan yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazısı, beğence

[isim]

• Markinin karısı

• İki kişilik, alçak, oldukça geniş koltuk

[mimarlık]

• Bir kapı veya pencere önünde yağmurdan korunmak için yapılan saçak

[isim]

[tıp]

• Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin ekseriya solunum yoluyla anestezik madde verilerek uyuşturulması

Ata Sözleri ve Deyimler

• narkoz vermek