NAMECİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
NAMECİ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli NAMECİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "nameci ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Nameci olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ACEM8,
İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)
-
Yardım
Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal
ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)
- `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz
- Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı
ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)
- Yaratılmış bütün canlılar
- Halk
- İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)
-
Güvenli
Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin
-
Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz
Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Şüphesi olmayan
Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi
Şehremini.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emin olmak
Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini
EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)
- Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi
İNME
-
İnmek işi
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
- Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi
Ata Sözleri ve Deyimler
- inme inmek
Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme
İNAM
- Emanet, vedia
İMAN (Kelime Kökeni: Arapça īmān)
- İnanç
-
Güçlü inanç, inan
Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- imana gelmek
- imana getirmek
- iman etmek
- iman getirmek
- imanı gevremek
- imanım
- imanına kadar
- imanı yok
Birleşik Kelimeler: iman sahibi, iman tahtası
MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)
- Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- Saat kadranı
- Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
- İnce ve parlak nakış
Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi
MANİ (Kelime Kökeni: Fransızca manie)
- Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı
-
Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel
Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mâni olmak
-
Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri
Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var. - Melih Cevdet Anday
Ata Sözleri ve Deyimler
- mâni düzmek (veya yakmak)
Birleşik Kelimeler: ayaklı mâni
MAİN (Kelime Kökeni: Arapça maʿīn)
- Eşkenar dörtgen
MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)
- Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma
NEMA (Kelime Kökeni: Arapça nemā)
- Büyüme, gelişme, çoğalma
- Faiz, ürem
NAME (Kelime Kökeni: Farsça nāme)
-
Mektup
Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- name okumak
Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname
İNCE
-
Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı
İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.
-
Zayıf
Sarışın, kuru, ince bir kadındı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Taneleri ufak, iri karşıtı
İnce un. İnce kum.
-
Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı
İnce nakış.
-
Ayrıntılı
Bugün temizlikçi geliyor. Şöyle ince bir temizliğe... - Tomris Uyar
- Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar)
-
Tiz (ses), pes karşıtı
İnce bir çocuk sesinin hırçınlaştığı, ağladığı işitildi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hafif, gücü az
Hiçbir hareket bu gülüş kadar belirsiz ve ince değildir. - Sait Faik Abasıyanık
-
İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan
-
Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı
Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ince düşünmek
- ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak
Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye