[isim]

• Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi, ince iş

  Kilimi kilim yapan özelliklerden biri de nakış aralarındaki boşlukların düzenidir. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

• Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim

  Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı. - Orhan Seyfi Orhon

[müzik]

• Beste ve semainin, dört yerine iki haneli olanı

[mecaz]

• Hile

Ata Sözleri ve Deyimler

• nakış işlemek

[sıfat]

• Nakşı olan

[isim]

• Nakış olma durumu

  Mimari değişmiş, heykel değişmiş, diller değişmiş fakat nakış her zaman nakışlığını korumuştur. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[isim]

• Nakışlamak işi

[-i]

• Nakışla bezemek, işlemek

  Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi. - Samiha Ayverdi

[isim]

• Nakış yapan kimse

[sıfat]

• Nakşı olmayan

[zarf]

• Nakşı olmaksızın

  Ben bu çevreyi motifsiz, nakışsız, dümdüz getiriyorum göz önüne. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[isim]

• Nakış yapma işi