NAKLİYATÇILIK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

NAKLİYATÇILIK harflerini içeren 8 harfli 33 kelime bulunuyor. 8 harfli NAKLİYATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIYANLIK15, YATÇILIK15, KAYNAKÇI14, YALTAKÇI14, AKÇILLIK13, ÇALTILIK13, ÇAKILLIK13, ÇATKILIK13, ÇATIKLIK13, LAKÇILIK13, ALÇAKLIK12, ÇANAKLIK12, ÇALKANTI12, ÇATALLIK12, KANATÇIK12, KALTAKÇI12, KALÇALIK12, KAYINLIK12, LAÇKALIK12, YANIKLIK12, YANLILIK12, YALINLIK12, YAKINLIK12, AYLAKLIK11, KAYNAKLI11, KAYTANLI11, YALITKAN11, YATAKLIK11, KANLILIK10, KALINLIK10, NAKLİYAT10, NATIKALI10, TANIKLIK10

KANLILIK

[isim]

  • Kanlı olma durumu

Birleşik Kelimeler: ağırkanlılık, delikanlılık, serinkanlılık, sıcakkanlılık, soğukkanlılık

KALINLIK

[isim]

  • Kalın olma durumu
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut

    Bu beş katlı Galata kulesi kalınlığındaki korkunç apartmanın sakinleri hep debdebe içinde yüzmüş insanlarmış. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: ensesi kalınlık

NAKLİYAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳliyyāt)

[isim]

  • Taşıma işleri, taşımacılık

NATIKALI

[sıfat]

  • Düzgün ve iyi konuşan

TANIKLIK

[isim]

  • Tanık olma durumu, şahitlik, şehadet
  • Tanığın yaptığı iş, şahitlik, şehadet

    Yalnızca eylemlerimizin değil tanıklıklarımızın da bizi kirletebileceğini sezdiğimi, tiksintiyle kendi dışıma devrildiğimi anımsıyorum. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanıklık etmek

AYLAKLIK

[isim]

  • Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik

    Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylaklık etmek

KAYNAKLI

[sıfat]

  • Belli bir kaynaktan gelen

    O zaman da bunun egzotik kaynaklı bir ilgi olabileceğini düşünmüştüm. - Adalet Ağaoğlu

  • Kaynak yapılmış

KAYTANLI

[sıfat]

  • Kaytanı olan, kaytanla dikilmiş

    Sonunda, koynundan kaytanlı bir muska çıkardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

YALITKAN

[sıfat]

[fizik]

  • Elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan (cisim veya madde), izolatör, iletken karşıtı

[isim]

  • Herhangi bir teması, sürtünmeyi önlemek için elektrik iletkenlerini saran, koruyan porselen, kauçuk vb. madde

YATAKLIK

[sıfat]

  • Yatak yapmaya uygun

[isim]

  • Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola

    Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[mecaz]

  • Suçluları barındırma, gizlice yardım etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yataklık yapmak (veya etmek)

ALÇAKLIK

[isim]

  • Alçak olma durumu, denaet, pespayelik
  • Alçakça davranış, habaset, şenaat

ÇANAKLIK

[isim]

[denizcilik]

  • Vigla

ÇALKANTI

[isim]

  • Deniz ve gölde dalgalanma

    Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş. - Nazım Hikmet

  • Çalkanmış şey
  • Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp

[mecaz]

  • Coşku

    Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı - Behçet Necatigil

[mecaz]

  • Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum

    Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: çalkantı sacı

ÇATALLIK

[isim]

  • Çatal konulan yer

KANATÇIK

[isim]

  • Küçük kanat

[bitki bilimi]

  • Baklagillerin çiçek tacında bulunan, yan iki taç yapraktan her biri

[hayvan bilimi]

  • Kuşların başparmak ve birinci parmak kemiklerine bağlı teleklerinin bütünü