N ile Başlayan T ile Biten Kelimeler

N ile başlayan T ile biten 67 kelime bulundu.T ile başlayan N ile biten kelimeler

Ayrıca, "İçinde nt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

NAZARIDİKKAT18

11 Harfli Kelimeler

NASYONALİST16

10 Harfli Kelimeler

NEFSANİYET19, NATÜRALİST13

9 Harfli Kelimeler

NEOFAŞİST20, NAZARİYAT14, NATÜRMORT13

8 Harfli Kelimeler

NÜBÜVVET26, NEVROPAT19, NAMEVCUT19, NİHAVENT18, NEPOTİST14, NİHİLİST13, NEŞRİYAT13, NÜMİSMAT13, NAMÜSAİT12, NATÜRİST11, NAKLİYAT10, NİTRAMİT9

7 Harfli Kelimeler

NEZAFET16, NEZAHET14, NUHUSET14, NEFASET14, NİHAYET13, NECABET12, NASİHAT12, NUAKŞOT12, NİYABET11, NEKAHET11, NECASET11, NEZARET10, NEZAKET10, NEDAMET10, NALBANT9, NADİRAT9, NARSİST9, NEBATAT9, NAKARAT7

6 Harfli Kelimeler

NÜHÜFT20, NEVZAT15, NEVMİT13, NASFET13, NAKAVT12, NEFRİT12, NEFRET12, NÜDİST11, NİSPET11, NAMZET10, NİKBET8, NEMRUT8, NEDRET8, NAMERT7, NİTRAT6

5 Harfli Kelimeler

NÖBET13, NOHUT11, NEŞET8, NECAT8, NUKUT7, NİYET7, NEBAT7, NİMET6, NAKİT5

4 Harfli Kelimeler

NEFT10, NEZT7, NAAT4

3 Harfli Kelimeler

NOT4, NET3

NET (Kelime Kökeni: Fransızca net)

[sıfat]

  • Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
  • İyi duyulan (ses)
  • Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi

    Bin beş yüz net veriyorlardı, vergi, sigorta çıktıktan sonra. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan

    Hayatını didik didik etmek, son beş altı yıllık çizgisini net olarak ortaya çıkarmak istiyordu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: net resim, net ücret

[isim]

[spor]

  • Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz

NAAT (Kelime Kökeni: Arapça naʿt)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin niteliklerini övme

[edebiyat]

  • Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside

NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)

[isim]

  • Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı

    Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin

  • Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece

[mecaz]

  • Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • not almak
  • not atmak
  • not düşmek
  • not etmek
  • not kırmak
  • not tutmak
  • notunu vermek
  • not vermek

Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu

NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)

[isim]

[ekonomi]

  • Para, akçe
  • Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit

Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para

NİTRAT (Kelime Kökeni: Fransızca nitrate)

[isim]

[kimya]

  • Nitrik asit tuzu

Birleşik Kelimeler: potasyum nitrat, sodyum nitrat

NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)

[isim]

  • İyilik, lütuf, ihsan

    Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus

  • Yaşamak için gerekli her şey

    Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Yiyecek içecek, özellikle ekmek

[mecaz]

  • Yararlanılan imkân

    Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nimet bilmek
  • nimet hakkı (için)
  • nimeti ayağıyla tepmek

Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli

NAKARAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳarāt)

[isim]

[müzik]

  • Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak

    Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz

    Bir yandan da Necla 'Ay yoruldu, ay hastalanacak, ay ölecek' diye eski nakaratına devam ediyor. - Haldun Taner

[edebiyat]

  • Bir şiirin içinde iki veya daha çok kez tekrarlanan bölüm

NAMERT (Kelime Kökeni: Farsça nāmerd)

[sıfat]

  • Korkak, alçak, mert olmayan

    Sana karşı aşktan başka bir şey duydumsa namert olayım. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namerde muhtaç bırakmak
  • namerde muhtaç olmak

NUKUT (Kelime Kökeni: Arapça nuḳūd)

[isim]

[eskimiş]

  • Paralar

NİYET (Kelime Kökeni: Arapça niyyet)

[isim]

  • Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

  • Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası

[din bilgisi]

  • Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • niyet çekmek
  • niyet etmek
  • niyet tutmak

Birleşik Kelimeler: art niyet, hüsnüniyet, iyi niyet

NEBAT (Kelime Kökeni: Arapça nebāt)

[isim]

[eskimiş]

[bitki bilimi]

  • Bitki

    Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar. - Aka Gündüz

NİKBET (Kelime Kökeni: Arapça nekbet)

[isim]

[eskimiş]

  • Talihsizlik, felaket

    Siyasi ikbal veya nikbet yellerine göre yön alan bir huy sahibi olduğunu bilirdim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Düşkünlük

NEMRUT (Kelime Kökeni: Arapça nemrūd)

[sıfat]

  • Yüzü gülmeyen
  • Acımaz, can yakıcı

    Bu adam bir aralık eşkıyalık yapmış çok nemrut bir herif. - Peyami Safa

NEDRET (Kelime Kökeni: Arapça nedret)

[isim]

[eskimiş]

  • Nicelik bakımından alışılanın, umulanın veya gerekenin altında olma durumu, azlık, seyreklik

NEŞET (Kelime Kökeni: Arapça neşʾet)

[isim]

[eskimiş]

  • Çıkma, ileri gelme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neşet etmek