MIYMINTILIK ile Oluşan Kelimeler (MIYMINTILIK Kelime Türetme)

MIYMINTILIK harflerinden oluşan 26 kelime bulunuyor. MIYMINTILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mıymıntılık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

MIYMINTILIK19

8 Harfli Kelimeler

MIYMINTI15

7 Harfli Kelimeler

KIYIMLI13, KIYINTI12, YIKINTI12, KIMILTI11

6 Harfli Kelimeler

IKINTI9

5 Harfli Kelimeler

KIYIM10, YIKIM10, KIYIN9, YILIK9, YILKI9, KIMIL8, TIKIM8, KINLI7

4 Harfli Kelimeler

KIYI8, YIKI8, ILIM7, ILIK6, TINI6

3 Harfli Kelimeler

YIL6, KIT4, KIN4, KIL4, TIK4, TIN4

KIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaḥṭ)

[sıfat]

  • İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol(II) karşıtı

    O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı. - Aka Gündüz

  • Az, yetersiz (duygu, söz vb.)

    Sözü kıt bir adamdı. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat, kıtı kıtına, aklı kıt

KIN

[isim]

  • Bıçak, kılıç vb. kesici araçların kabı

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerde olduğu gibi yapraklarda sapın bir bölümünü uzunlamasına saran, geniş dış bölüm

Birleşik Kelimeler: kın kanat, kın kanatlılar, yaprak kını

KIL

[isim]

  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
  • Keçi tüyü

[sıfat]

  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat]

[argo]

  • Huysuz, geçimsiz (kimse)

[bitki bilimi]

  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar

TIK

[isim]

  • İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tık yok

Birleşik Kelimeler: tık tık

TIN

[isim]

  • Tınlayan şeyin çıkardığı ses, tınlama sesi

Birleşik Kelimeler: tın tın

ILIK

[sıfat]

  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi

TINI

[isim]

[müzik]

  • Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği

[fizik]

  • Bir cismin titreşiminden çıkan sesi, başka nitelikteki bir cismin aynı yükseklikte çıkan sesinden ayırt ettiren özellik, tınnet

[mecaz]

  • Söyleniş biçimi, vurgusu

    Bu cümlenin tınısında ufak bir böbür sezer gibi oldum. - Haldun Taner

YIL

[isim]

  • Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
  • Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
  • On iki aylık dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yıl on iki ay
  • yıl uğursuzun

Birleşik Kelimeler: yılaşırı, yılbaşı, yıl dönümü, yıl halkası, yıldan yıla, adli yıl, altın yıl, artık yıl, ayrıksı yıl, binyıl, dönencel yıl, gümüş yıl, kamerî yıl, kırkyıl, mali yıl, yarıyıl, yeni yıl, yüzyıl, ayda yılda bir, ay gün yılı, ay yılı, bütçe yılı, gezegen yılı, güneş yılı, ışık yılı, öğretim yılı, var yılı, yasama yılı, yıldız yılı, yıllar yılı, yok yılı

KINLI

[sıfat]

  • Kını olan, bir kınla sarılı olan

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

ILIM

[isim]

  • İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal

[gök bilimi]

  • Gün tün eşitliği

Birleşik Kelimeler: ılım ılım

KIMIL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)

Birleşik Kelimeler: kımıl kımıl

TIKIM

[isim]

  • Ağzın alabileceği büyüklükte lokma

KIYI

[isim]

  • Kara ile suyun birleştiği yer

    Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Kenar, periferi

    Dere kıyısına sağlamca oturup çıplak ayaklarını suya daldırmış. - Erendiz Atasü

[denizcilik]

  • Sahil

    Kıyılardan gelen rüzgârlar, denizin küçücük dalgacıklarıyla oynaşıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Issız, tenha yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıyıya atmak
  • kıyıya çıkmak
  • kıyıya vurmak

Birleşik Kelimeler: kıyı balıkçılığı, kıyı bankacılığı, kıyı bucak, kıyı dili, kıyı seyri, kıyı tırmığı, kıyıda bucakta, kıyıda köşede

YIKI

[isim]

  • Harabe

    Hazine boş, millet yoksul, ülke bir yıkılar yığını idi. - Falih Rıfkı Atay

IKINTI

[isim]

  • Ikınma işi