MÜZEKKERE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MÜZEKKERE harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜZEKKERE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MÜZE10,
EREK
-
Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef
Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat
Birleşik Kelimeler: erek bilimi
ERKE
- Enerji
- Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)
-
Kez, yol, defa, sefer
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere
KEKE
- Kekeme
ERME
- Ermek işi
EKME
- Ekmek işi
EMEK
-
Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet
Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa
-
Uzun ve yorucu, özenli çalışma
Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir. - Hüseyin Cahit Yalçın
- İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci
Ata Sözleri ve Deyimler
- emeği geçmek
- emek çekmek
- emek harcamak
- emek olmadan yemek olmaz
- emek vermek
Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği
KREM (Kelime Kökeni: Fransızca crème)
- Tene yumuşaklık vermek veya güneş, yağmur vb. dış etkilerden korunmak için sürülen koyu kıvamlı madde
-
Bu kıvamda hazırlanmış olan
Krem deterjan.
- Açık saman rengi, krem rengi
-
Bu renkte olan
Vücutlarının yumuşaklığını gösteren açık renk, krem veya beyaz elbiseler içinde... - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: nemlendirici krem, patakrem, toparlayıcı krem, göz altı kremi, güneş kremi, saç kremi, tıraş kremi
KEME
- Büyük sıçan
- Domalan
Birleşik Kelimeler: karakeme
MEKE
- Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
Birleşik Kelimeler: sakar meke
- Mısır ve tanesi
- Mısır unundan yapılan ekmek
KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)
- Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
-
Yeryüzü, dünya
Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi
- Madenci ocağı, maden fırını
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
KÜRK
- Bazı hayvanların, giyecek yapmak için işlenmiş postu
-
Bu posttan yapılmış
Kürk manto.
-
Hayvan postundan yapılan giysi
Ben yatağımın üstünde, kürkümün içinde soğuktan titreyerek oturuyorum. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kürk ile börk ile adam olunmaz
Birleşik Kelimeler: kürk böceği, kürk hayvanı, badem kürk, samur kürk, vizon kürk, erkân kürkü
KÜME
-
Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup
Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler. - Nabizade Nâzım
- Tümsek biçimindeki yığın
- Tomar
- Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek
- Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup
- Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kümeden düşmek
- kümeye çıkmak
Birleşik Kelimeler: küme bulut, küme çalışması, bir küme, boş küme, çift küme, denk küme, toplumsal küme, üst küme, ayrık kümeler, öncüller kümesi, yıldız kümesi
REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)
-
Menteşe
Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa
-
Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen
Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir. - Salâh Birsel
ÜREM
- Faiz, getiri