MÜZEHHEP ile Oluşan Kelimeler (MÜZEHHEP Kelime Türetme)
MÜZEHHEP harflerinden oluşan 19 kelime bulunuyor. MÜZEHHEP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Müzehhep kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
MÜZEHHEP26
6 Harfli Kelimeler
MEZHEP18
5 Harfli Kelimeler
HÜZME15, HEMZE13
4 Harfli Kelimeler
MÜZE10, ÜZME10, EHEM9, EZME8, MEZE8
3 Harfli Kelimeler
HEP11, HEM8, EPE7, ZEM7
2 Harfli Kelimeler
EH6, HE6, PE6, ZE5, EM3, ME3
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
EH
-
`Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz
Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan
-
Bezginlik anlatan bir söz
Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! - Necati Cumalı
HE
- Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- he demek
- Helyum elementinin simgesi
PE
- Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu
EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)
- Delici kılıç
- Delici kılıçla oynanan, hedef bölgesi bütün vücut olan bir tür kılıç oyunu
ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)
- Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
Birleşik Kelimeler: zemmetmek
EZME
- Ezmek işi
- Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
- Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
- Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi
Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi
MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)
-
İçki içilirken yenilen yiyecek
Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı
- Eğlence, alay
HEM (Kelime Kökeni: Farsça hem)
-
Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için `özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki` anlamlarında kullanılan bir söz
Hem benim oğlan yeni yeni okuyor. - Nazım Hikmet
-
Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!
Ata Sözleri ve Deyimler
- hem de
- hem de nasıl
EHEM (Kelime Kökeni: Arapça ehemm)
- Çok önemli
MÜZE (Kelime Kökeni: Fransızca musée)
-
Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı
O devirlere ait yatağanlar, baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. - Orhan Seyfi Orhon
Ata Sözleri ve Deyimler
- müze gibi
Birleşik Kelimeler: açık hava müzesi
ÜZME
-
Üzmek işi
Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar
HEP (Kelime Kökeni: Farsça heb)
- Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak
-
Sürekli olarak, her zaman, daima
Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- hep bir ağız olmak
Birleşik Kelimeler: hep beraber, hep bir ağızdan, hep birden, hepyek, heple hiç ilkesi