MÜZAHİR ile Oluşan Kelimeler (MÜZAHİR Kelime Türetme)

MÜZAHİR harflerinden oluşan 58 kelime bulunuyor. MÜZAHİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Müzahir kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

MÜZAHİR17

5 Harfli Kelimeler

MİZAH13, İZHAR12, İHRAZ12, İHZAR12, ZAHİR12, HARİM10, İHRAM10, MAHİR10, RAHİM10, MİRZA9, MARİZ9, ZAMİR9, MÜRAİ8

4 Harfli Kelimeler

AHİZ11, HİZA11, HAİZ11, HÜMA11, İZAH11, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, MİHR9, AZİM8, AHİR8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, ZİRA7, AMİR5, İMAR5, MİRA5, RAMİ5

3 Harfli Kelimeler

HAZ10, HÜR9, HAM8, AHİ7, HAR7, ZAM7, ARZ6, ZİR6, ZAR6, İMA4, MİR4, MAİ4, RAM4, ARİ3

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AZ5, İZ5, AM3, İM3, Mİ3, MA3, AR2, RA2

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çıplak
  • Arınmış, soyutlanmış

    Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek

MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kumandan, amir
  • Bey, emîr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirim

Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva

MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)

[isim]

[eskimiş]

  • Mavi

RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak

AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)

[isim]

  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]

  • Buyuran, buyurucu

[ticaret]

  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri

İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)

[isim]

  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek

MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)

[isim]

  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

RAMİ (Kelime Kökeni: İngilizce ramee)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)
  • Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi

AZ

[sıfat]

  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş]

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi