MÜTEMADİYEN Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

MÜTEMADİYEN harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli MÜTEMADİYEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİMYAT11, MİDYAT11, MEYDAN11, MÜNADİ11, TÜMDEN11, TEDİYE10, AMENTÜ9, EYİTME9, EDİNME9, MEYANE9, MADENİ9, MAİYET9, MEDENİ9, NEDİME9, NİAMEY9, TÜNEME9, TANDEM9, TEMADİ9, YEMENİ9, ADENİT8, DENAET8, İMAMET8, İNAYET8, ETAMİN7, EMANET7, MATİNE7

ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)

[isim]

  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti

MATİNE (Kelime Kökeni: Fransızca matinée)

[isim]

  • Gündüz gösterimi

    Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: aile matinesi, halk matinesi

ADENİT (Kelime Kökeni: Fransızca adénite)

[isim]

[tıp]

  • Ak kan bezi yangısı

DENAET (Kelime Kökeni: Arapça denāʾet)

[isim]

[eskimiş]

  • Alçaklık

İMAMET (Kelime Kökeni: Arapça imāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • İmamlık

    Bu zaman zarfında Bedri'yi yetiştiremezsem imamet elden gider, biz açlıktan ölürüz. - Reşat Nuri Güntekin

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

AMENTÜ (Kelime Kökeni: Arapça āmentu)

[isim]

[din bilgisi]

  • Arapça `inandım` anlamına gelen ve İslamiyetin temel inançları olan `Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanma`yı dile getiren söz

[isim]

[mecaz]

  • Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları

    Halûk'un amentüsü.

EYİTME

[isim]

  • Eyitmek işi

EDİNME

[isim]

  • Edinmek işi, kazanma, iktisap

    Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi. - Nazım Hikmet

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

MADENÎ (Kelime Kökeni: Arapça maʿdenī)

[sıfat]

  • Madenle ilgili, madensel, metalik

    Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: madenî para, madenî yağ, madenî yün

MAİYET (Kelime Kökeni: Arapça maʿiyyet)

[isim]

  • Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler

Birleşik Kelimeler: maiyet memuru

MEDENİ (Kelime Kökeni: Arapça medenī)

[sıfat]

  • Kentlileşmiş, kırsallıktan kurtulmuş, uygar

    Orada medeni bir insan gibi yaşamak, hasılı oraya yerleşmek istiyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[zarf]

  • Uygar biçimde

    Çok ayıp oldu; sözlerini, istediğini daha medeni anlatabilirdi. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: medeni hâl, medeni nikâh

NEDİME (Kelime Kökeni: Arapça nedīme)

[isim]

[eskimiş]

  • Hanım arkadaş
  • Hanım sultanın, yüksek makamda bulunan kadınların yardımcısı olan hanım