MÜTEMADİYEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MÜTEMADİYEN harflerini içeren 5 harfli 60 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTEMADİYEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÜNYA11, DÜMEN10, DEYİM10, MİDYE10, MEDYA10, TÜYME10, YEDME10, DİYET9, DÜNİT9, DENEY9, DETAY9, MÜMİN9, MADEM9, ÜMMET9, DİTME8, DEMİN8, DEMET8, DENİM8, DİNME8, DENME8, EYTAM8, EMAYE8, ENDAM8, İDMAN8, İDAME8, İMDAT8, MEYAN8, MADEN8, MEDET8, NADİM8, NEDİM8, TÜMEN8, TÜNME8, YİTME8, YETME8, YETİM8, YEMİN8, YENME8, ANİDE7, DENET7, ENAYİ7, İTMAM7, İMAME7, MEMAT7, MATEM7, NİYET7, TAMİM7, TENYA7, TAYİN7, TEDAİ7, ÜNİTE7, ANİME6, ANEMİ6, ETMEN6, EMTİA6, METİN6, METAN6, MANTİ6, NİMET6, TEMİN6

ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)

[isim]

  • Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)

[isim]

[tıp]

  • Kansızlık

ETMEN

[isim]

  • Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

METİN (Kelime Kökeni: Arapça metn)

[isim]

  • Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst

    Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu. - Elif Şafak

  • Basılı veya el yazması parça, tekst

    Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: metinler arasılık

[sıfat]

  • Metanetli

    Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metîn olmak

METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)

[isim]

[kimya]

  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

MANTİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mante)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi serenlerini direklere asılı tutan halat ve makara

[isim]

[argo]

  • Sakalı çıkmamış genç oğlan

NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)

[isim]

  • İyilik, lütuf, ihsan

    Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus

  • Yaşamak için gerekli her şey

    Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Yiyecek içecek, özellikle ekmek

[mecaz]

  • Yararlanılan imkân

    Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nimet bilmek
  • nimet hakkı (için)
  • nimeti ayağıyla tepmek

Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli

TEMİN (Kelime Kökeni: Arapça teʾmīn)

[isim]

  • Korkusunu giderme, inanç verme
  • Sağlama, elde etme
  • Gerçekleştirme

    Evde huzuru temin annenin görevidir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temin etmek

ANİDE

[zarf]

[eskimiş]

  • Ansızın

DENET

[isim]

  • Denetleme işi, teftiş

[sinema]

[televizyon]

  • Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi

ENAYİ

[sıfat]

[argo]

  • Fazla bön, avanak, et kafalı, budala

    İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği

İTMAM (Kelime Kökeni: Arapça itmām)

[isim]

[eskimiş]

  • Bitirme, tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itmam etmek

İMAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿimāme)

[isim]

  • Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça

MEMAT (Kelime Kökeni: Arapça memāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Ölüm