MÜTEMADİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

MÜTEMADİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜTEMADİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mütemadi ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Mütemadi olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DÜET8, ÜMMİ8, ADEM7, DAİM7, EDİM7, İDAM7, MİDE7, ÜTME7, ÜMİT7, AMME6, ADET6, EDAT6, EMMİ6, İADE6, İMAM6, İDEA6, AMİT5, İTME5, MİAT5, META5, TEMA5

AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)

[isim]

[kimya]

  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İTME

[isim]

  • İtmek işi

    Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: öz itme

MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin yapılması için tanınan süre
  • Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi

    Asker ayakkabısının miadı altı aydır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • miadı dolmak
  • miadı gelmek

META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)

[isim]

  • Mal, ticaret malı

[ticaret]

  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)

[isim]

  • Asıl konu, temel motif, ana konu

    Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

[edebiyat]

  • Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu

[müzik]

  • Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu

AMME (Kelime Kökeni: Arapça ʿāmme)

[isim]

  • Kamu

Birleşik Kelimeler: amme davası, amme efkârı, amme hukuku, amme idaresi, amme menfaati

ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

  • Alışkanlık

    Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran

  • Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
  • Aybaşı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim]

[matematik]

  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

  • Tane

Birleşik Kelimeler: adedimürettep

EDAT (Kelime Kökeni: Arapça edāt)

[isim]

[dil bilgisi]

  • Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

Birleşik Kelimeler: edat grubu, edat tümleci, rabıt edatı

EMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamm)

[isim]

[halk ağzında]

  • Amca

    Bir kız bana emmi, dedi, n'eyleyim. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Birleşik Kelimeler: emmi kızı, emmi oğlu

İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)

[isim]

  • Alınmış bir şeyi geri verme

    Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay

  • Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  • Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme

[edebiyat]

  • İadeli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iade etmek

Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi

İMAM (Kelime Kökeni: Arapça imām)

[isim]

  • Cemaate namaz kıldıran kimse
  • Müslümanlıkta mezhep kuran kimse
  • Hz. Muhammed'den sonra onun vekilliği görevini üzerine alan halifelere verilen unvan
  • Bazı küçük İslam devletlerinde devlet başkanı
  • En önde bulunan kimse, önder

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
  • imamın abdest suyu gibi
  • imam osurursa cemaat sıçar

Birleşik Kelimeler: imambayıldı, imamevi, imamkayığı, imam nikâhı, imamsuyu, başimam, köy imamı, mahalle imamı

İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Düşünce

    İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

ADEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)

[isim]

[eskimiş]

  • Yokluk

    Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet

[isim]

  • Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba

Birleşik Kelimeler: Âdem Baba

[isim]

  • İnsan, insanoğlu, adam

Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem

DAİM (Kelime Kökeni: Arapça dāʾim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sürekli, sonsuz

[zarf]

  • Daima

    Beni daim şen gören safdiller öyle sansın / Ne bilsinler ki onlar bence birdir elem, haz - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • daim etmek (veya eylemek)
  • daim olmak

Birleşik Kelimeler: devridaim, her daim

EDİM

[isim]

  • Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil

    Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday

[felsefe]

  • İnsan davranışı

[hukuk]

  • Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz

[ruh bilimi]

  • Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış

Birleşik Kelimeler: edim bilimi