MÜTEHAYYİR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MÜTEHAYYİR harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTEHAYYİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HÜRYA13,
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)
- Ayna
TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)
- Onarma, onarım
-
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamir etmek
- tamire vermek
- tamir görmek
Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
EYTAM (Kelime Kökeni: Arapça eytām)
- Yetimler
Birleşik Kelimeler: darüleytam
MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)
- Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
-
Ölçüt, ölçü
Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Ayıraç
MÜRİT (Kelime Kökeni: Arapça murīd)
-
Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse
Ankara'ya geldiği zaman Hacı Bayram'ı müritleriyle ovada mahsul toplarken görür. - Ahmet Hamdi Tanpınar
MÜRAİ (Kelime Kökeni: Arapça murāʾī)
-
İkiyüzlü
Pek nazik olduğu için onu görenler mürai zannederler. - Abdülhak Şinasi Hisar
ÜMERA (Kelime Kökeni: Arapça umerā)
- Beyler, amirler
-
Üstsubaylar
Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi. - Falih Rıfkı Atay
ÜREMİ (Kelime Kökeni: Fransızca urémie)
- Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
YİTME
- Yitmek işi
YETİM (Kelime Kökeni: Arapça yetīm)
- Babası ölmüş olan (çocuk), babasız
Ata Sözleri ve Deyimler
- yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş
Birleşik Kelimeler: yetimhane
İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)
-
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir şeyi birine hatırlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtarda bulunmak
- ihtar etmek
Birleşik Kelimeler: ihtarname
RÜYET (Kelime Kökeni: Arapça ruʾyet)
- Görme
TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
- Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay
-
Tarih kitabı
Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.
-
Tarih dersi
Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarih atmak (veya koymak)
- tarih düşürmek
- tarihe geçmek
- tarihe karışmak
Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde