MÜTEDEYYİN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MÜTEDEYYİN harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTEDEYYİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÜMEN10, DEYİM10, MİDYE10, TÜYME10, YEDME10, DİYET9, DÜNİT9, DENEY9, DİTME8, DEMİN8, DEMET8, DENİM8, DİNME8, DENME8, MEDET8, NEDİM8, TÜMEN8, TÜNME8, YİTME8, YETME8, YETİM8, YEMİN8, YENME8, DENET7, NİYET7, ÜNİTE7, ETMEN6, METİN6, NİMET6, TEMİN6

ETMEN

[isim]

  • Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör

METİN (Kelime Kökeni: Arapça metn)

[isim]

  • Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst

    Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu. - Elif Şafak

  • Basılı veya el yazması parça, tekst

    Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: metinler arasılık

[sıfat]

  • Metanetli

    Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metîn olmak

NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)

[isim]

  • İyilik, lütuf, ihsan

    Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus

  • Yaşamak için gerekli her şey

    Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Yiyecek içecek, özellikle ekmek

[mecaz]

  • Yararlanılan imkân

    Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nimet bilmek
  • nimet hakkı (için)
  • nimeti ayağıyla tepmek

Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli

TEMİN (Kelime Kökeni: Arapça teʾmīn)

[isim]

  • Korkusunu giderme, inanç verme
  • Sağlama, elde etme
  • Gerçekleştirme

    Evde huzuru temin annenin görevidir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temin etmek

DENET

[isim]

  • Denetleme işi, teftiş

[sinema]

[televizyon]

  • Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi

NİYET (Kelime Kökeni: Arapça niyyet)

[isim]

  • Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

  • Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası

[din bilgisi]

  • Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • niyet çekmek
  • niyet etmek
  • niyet tutmak

Birleşik Kelimeler: art niyet, hüsnüniyet, iyi niyet

ÜNİTE (Kelime Kökeni: Fransızca unité)

[isim]

  • Birlik, birleşmiş olma durumu
  • Bir kümenin her elemanı veya bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, birim
  • Dersin bölümlerinden her biri

[dil bilgisi]

  • Birim

[askerlik]

  • Bir görevi, işi sürekli olarak yapmak üzere oluşturulmuş birlik

Birleşik Kelimeler: arıtma ünitesi

DİTME

[isim]

  • Ditmek işi

DEMİN

[zarf]

  • Az önce, demincek, deminden

    Demin aynanın arkasına baktım, bulamadım. - Mahmut Yesari

Birleşik Kelimeler: deminden beri

DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam

    Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral

  • Bitki veya çiçek destesi

    Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[bitki bilimi]

  • Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon

[anatomi]

  • Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu

[fizik]

  • Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu

Birleşik Kelimeler: elektron demeti

DENİM (Kelime Kökeni: İngilizce denim)

[isim]

  • Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş

DİNME

[isim]

  • Dinmek işi

    Güneşin açması, yağmurun dinmesi, fırtınanın durulması beklenebilir. - Nazım Hikmet

DENME

[isim]

  • Denmek işi

MEDET (Kelime Kökeni: Arapça meded)

[isim]

  • Yardım, imdat

    Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim... - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[ünlem]

  • `Yardım edin, imdat` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • medet Allah!
  • medet ummak (veya beklemek)

NEDİM (Kelime Kökeni: Arapça nedīm)

[isim]

[eskimiş]

  • Arkadaş, yakın dost
  • Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse