MÜTECASİR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MÜTECASİR harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTECASİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TÜMCE11,
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
İSTER
- Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
-
Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz
İster gitsin ister kalsın.
Birleşik Kelimeler: ister istemez
MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)
- Ayna
SETİR (Kelime Kökeni: Arapça setr)
- Bir şeyi örtme, gizleme
Birleşik Kelimeler: setretmek, setriavret
SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)
- Yergi
TESRİ (Kelime Kökeni: Arapça tesrīʿ)
- Çabuklaştırma, hızlandırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesri etmek
TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)
- Onarma, onarım
-
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamir etmek
- tamire vermek
- tamir görmek
Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı
TESİR (Kelime Kökeni: Arapça teʾs̱īr)
-
Etki
Bazılarının da kanaati şudur ki iyi ahlakta çalışmanın rolü ve tesiri vardır. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tesir bırakmak
- tesir etmek
- tesirini göstermek
Birleşik Kelimeler: yan tesir
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)
-
Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça
Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan
- Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş
- Seki
İSMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣmet)
- Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
-
Dürüstlük, temizlik
Çocukluğunun ismet ve samimiliğine dayanan bu hatırayı eskisi gibi benliğinin bir köşesinde uykuya yatırmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: harimiismet
İSTEM
- Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
- Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
- İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi
MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)
- Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
-
Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirasa konmak
- miras helal, hele al demişler
- miras yemek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası
MESAİ (Kelime Kökeni: Arapça mesāʿī)
-
Çalışma, emek
İki üç günlük mesaiyle bir sürü karanlık noktayı çözümledin. - Osman Aysu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mesai yapmak
- mesaiye kalmak
Birleşik Kelimeler: mesai saati, tam mesai, teşrikimesai, yarım mesai
METİS (Kelime Kökeni: Fransızca métis)
- Melez