MÜTEAKİBEN Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
MÜTEAKİBEN harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli MÜTEAKİBEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KÜMBET11,
İTENEK
- Piston
ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)
-
Kansız
Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner
ETKİME
- Etkimek işi, tesir
ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)
- Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü
EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)
-
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.
- Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
Allah emanetini alsın da kurtulayım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emanet ata binen tez iner
- emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
- emanete hıyanet olmaz
- emanet eşeğin yuları gevşek olur
- emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar
Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti
İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)
- Bir yerde oturma, eğleşme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikamete memur edilmek
- ikamet etmek
KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)
- Keman ve kemençe yayı
- Bir tür halk çalgısı
- Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç
- Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım
Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane
KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)
- Alaturka müzikte keman çalan kimse
KEMENT (Kelime Kökeni: Farsça kemend)
- Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip
- İdam için kullanılan yağlı kayış
Ata Sözleri ve Deyimler
- kement atmak
MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)
-
Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü
Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı
-
Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması
Saatin makinesi. Gramofonun makinesi.
- Araba, otomobil
Ata Sözleri ve Deyimler
- makine çekmek
- makine gibi
- makine gibi adam
- makineyi bozmak
Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi
MATİNE (Kelime Kökeni: Fransızca matinée)
-
Gündüz gösterimi
Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim - Behçet Necatigil
Birleşik Kelimeler: aile matinesi, halk matinesi
TEKMAN
- Erzurum iline bağlı ilçelerden biri
TEMKİN (Kelime Kökeni: Arapça temkīn)
-
Bir işin sonunu düşünerek ölçülü, tedbirli davranma
Bütün temkin ve vakarını kaybedip konuşanlara sokuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
BİNKAT
-
Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde
Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu. - Reşat Nuri Güntekin
BANKET (Kelime Kökeni: Fransızca banquette)
- Şehirler arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl veya toprak yol
- Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılan dar basamak