MÜSTAHZAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MÜSTAHZAR harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜSTAHZAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Müstahzar ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Müstahzar olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AHRAZ12,
ARTMA
-
Artmak işi
Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And
ASTAR (Kelime Kökeni: Farsça āster)
- Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
-
Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat
Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen boyadadır, astarda - Behçet Necatigil
- Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- astar bol olmayınca yüze gelmez
- astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
- astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)
Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı
RASAT (Kelime Kökeni: Arapça raṣad)
-
Gözlem
Türkler Belgrat'a yaklaştıkları zaman evvelki keşif ve rasat merkezi olmak üzere Havale kalesini inşa etmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: rasathane
SARAT
- Büyük delikli kalbur
TASAR
- Bir iş, bir düşünce sırasını, düzeyini gösteren resim, yazı, plan
Birleşik Kelimeler: tasar çizim, ön tasar
MASAT (Kelime Kökeni: Arapça mişḫaẕ)
-
Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç
Kasap masadı. Aşçı masadı.
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
SATMA
-
Satmak işi
Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı
TASMA
-
Bazı hayvanların boynuna takılan, bu hayvanları bir yere bağlamaya, çekip götürmeye yarayan kemer biçiminde bağ
Bir adam yanaştı, tasmasından tuttuğu güzel bir koyunu gösterdi. - Burhan Felek
- Nalın ve terliğin ayağı tutan üstteki meşin bölümü
SÜRAT (Kelime Kökeni: Arapça surʿat)
- Hızlılık, çabukluk, ivinti
- Hız
Birleşik Kelimeler: sürat katarı
TARAZ
- İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik
ZARTA (Kelime Kökeni: Arapça żarṭa)
- Yellenme
Ata Sözleri ve Deyimler
- zartayı çekmek
HARTA
- `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz
MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)
- Hastalık
- Dayanılması güç durum
-
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
Aman ne maraz adamsın!
RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)
- İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
-
Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan
Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay
-
Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen
Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa
-
Aldırmaz, gamsız
Rahat adam.
-
Kolay bir biçimde, kolaylıkla
İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal
- `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut
Ata Sözleri ve Deyimler
- rahata ermek
- rahata kavuşmak
- rahat batmak
- rahat bırakmak
- rahat bırakmamak (veya vermemek)
- rahat durmak
- rahat etmek
- rahatı kaçmak
- rahatına bakmak
- rahat kıçına batmak
- rahat olmak
- rahat yüzü görmemek
Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat