MÜSAVATSIZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
MÜSAVATSIZLIK harflerini içeren 6 harfli 62 kelime bulunuyor. 6 harfli MÜSAVATSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TAVSIZ17,
ATALIK
- Ataya yakışır davranış, babalık
TASLAK
-
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma
Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay
- Eskiz
- Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
Birleşik Kelimeler: kabataslak
ATKILI
- Atkısı olan
ATILMA
-
Atılmak işi
Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav
ÂMÂLIK
- Görme engellilik
AKITMA
-
Akıtmak işi, isale
Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak
- Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke
- Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü
- Enli bilezik
IKLAMA
- Iklamak işi
KAMALI
-
Kaması olan
Kamalı top.
KASALI
- Kasası olan
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun
MATLIK
- Mat olma durumu
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
SATMAK
-
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satıp savmak
Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar
SALTIK
- Mutlak
- Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek