MÜNHASIRAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MÜNHASIRAN harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜNHASIRAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HÜNSA12,
IRAMA
- Iramak işi
MANAS
- Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)
NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)
-
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasır bağlamak (veya tutmak)
- nasırına basmak
Birleşik Kelimeler: nasır yakısı
SAMAN
- Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları
Ata Sözleri ve Deyimler
- saman altından su yürütmek
- saman gibi
Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
SANRI
-
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon
Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan
SANMA
- Sanmak işi, zannetme, zanneyleme
MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)
- Dize
NÜANS (Kelime Kökeni: Fransızca nuance)
-
Ayırtı
Ellerini ve kollarını hiç kullanmaya lüzum duymadan nüanslarını sesiyle vererek oynadı. - Haldun Taner
- İnce ayrım
SIRMA
-
Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel
Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay
-
Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan
Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel
- Rütbe gösteren şerit
Birleşik Kelimeler: sırma saç
SINMA
- Sınmak işi
SARIM
- Sarma işi
- Bir şeyi bir kez saracak miktar
- Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası
ÜMRAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿumrān)
-
Bayındırlık
Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir? - İbrahim Alâeddin Gövsa
HARAM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarām)
- Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı
-
Yasak
Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram - Faruk Nafiz Çamlıbel
Ata Sözleri ve Deyimler
- harama uçkur çözmek
- haram etmek
- haramın temeli olmaz
- haram olmak
- haram olsun!
- haram yemek
Birleşik Kelimeler: haram lokma, haram para, haramzade
HARIN (Kelime Kökeni: Arapça ḥarūn)
- Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
- Hain, huysuz
- Obur