MÜNHASIR Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

MÜNHASIR harflerini içeren 3 harfli 21 kelime bulunuyor. 3 harfli MÜNHASIR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Münhasır ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Münhasır olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HÜR9, MIH9, HIR8, HAM8, HAS8, RIH8, SAH8, HAR7, HAN7, ASI5, MAS5, SIR5, SAM5, ANI4, ARI4, IRA4, NAS4, NAM4, RAM4, SAN4, NAR3

NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
  • Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler bulunduran yuvarlak yemişi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nar gibi

Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nârına (veya nâra) yanmak

Birleşik Kelimeler: nârıbeyza

ANI

[isim]

  • Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra

    Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu

[edebiyat]

  • Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra

    Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı

ARI

[sıfat]

  • Temiz
  • Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf(II), halis, öz(II)
  • Günahsız

Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arı bal alacak çiçeği bilir
  • arı bey olan kovana üşer
  • arı gibi
  • arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
  • arı gibi sokmak
  • arı kızdıranı sokar
  • arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
  • arı söğüdü, akıllı öğüdü sever

Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı

IRA

[isim]

  • Karakter

NAS (Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Açıklık, açık ve kesin yargı

[felsefe]

  • Dogma

NAM (Kelime Kökeni: Farsça nām)

[isim]

  • Ad (I)

    Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış. - Peyami Safa

  • Ün

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nam almak
  • namı nişanı kalmamak
  • nam kazanmak
  • nam salmak
  • nam vermek

Birleşik Kelimeler: bednam, namıdiğer

RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak

SAN

[isim]

  • Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
  • Ün

[felsefe]

  • Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı

Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla

ASI

[isim]

  • Asma işi
  • Afiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıda olmak (veya kalmak)

MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)

[isim]

[eskimiş]

  • Emme, emerek içine çekme, soğurma

Birleşik Kelimeler: massetmek

SIR

[isim]

  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

  • Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka

[isim]

  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
  • Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem

    Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten - Turan Oflazoğlu

  • Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı
  • Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı

SAM (Kelime Kökeni: Arapça sāmm)

[isim]

  • Sam yeli

Birleşik Kelimeler: sam yeli

[isim]

  • Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah

HAR

[isim]

  • `Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek` anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz

    Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: har gür, har hur

[isim]

[eskimiş]

  • Sıcak, kızgın, yakıcı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harı başına vurmak
  • harı geçmek

HAN

[isim]

[tarih]

  • Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan

    Kırım hanları. Altın Ordu hanları.

  • Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan

[isim]

[eskimiş]

  • Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı

    Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • han gibi
  • han hamam sahibi (olmak)
  • han kapısından teğelti atmak

Birleşik Kelimeler: iş hanı, yolgeçen hanı

[isim]

  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

HIR

[isim]

  • Kavga, dalaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hır çıkarmak