MÜNASEBETSİZLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

MÜNASEBETSİZLİK harflerini içeren 7 harfli 168 kelime bulunuyor. 7 harfli MÜNASEBETSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÜMİTSİZ14, BİZLEME13, BETİSİZ13, BEZİLME13, MİNİBÜS13, MÜZİKLİ13, MÜZİKAL13, MÜZELİK13, SİNÜZİT13, SÜBLİME13, ALBÜMİN12, BİLEZİK12, BENZETİ12, BEZEKLİ12, BENİZLİ12, EMEKSİZ12, ELEMSİZ12, İNZİBAT12, İZBELİK12, KESESİZ12, LAİSİZM12, MİNESİZ12, SÜBEKLİ12, SÜSLEME12, SEZİLME12, SEMAZEN12, AZLETME11, AİLESİZ11, EZİLMEK11, ETKİSİZ11, EMBESİL11, EMZİKLİ11, İNTİZAM11, İZLETME11, İZLENME11, İZLENİM11, İZLEMEK11, İSTİZAN11, İLTİZAM11, LEKESİZ11, MEZELİK11, MENZİLE11, SEKİZLİ11, SEKSÜEL11, TANESİZ11, TEKABÜL11, ÜSLENME11, ÜSTENME11, ZEMİNLİ11, ABESLİK10, BİLETME10, BİLENME10, BİLEMEK10, BİLAKİS10, BİLİNME10, BİNİLME10, BESTELİ10, BESALET10, BESİNLİ10, BENİMKİ10, BEKİNME10, BEKİTME10, ESKİMSİ10, İKTİBAS10, İMTİSAS10, İLTİBAS10, KÜTLEME10, NEZAKET10, SESELİM10, TENASÜL10, TÜKENME10, TÜNEMEK10, TEKASÜL10, TEKAMÜL10, TAZELİK10, ÜSTELİK10, ÜNLETME10, ÜNLEMEK10, ASİMİLE9, AKSETME9, BENEKLİ9, ESKİTME9, EKSİLME9, İSLENME9, İSLEMEK9, İSKEMLE9, İSMETLİ9, İSTENME9, İSTEMLİ9, İSTEMEK9, İNTİBAK9, İSTİSNA9, İSTİNAS9, İSTİMNA9, İSTİMAL9, İBNELİK9, İLTİMAS9, İMTİSAL9, KİMESNE9, KALSEMİ9, KALEMİS9, KESİNME9, KESİLME9, LASTEKS9, MASKELİ9, METALSİ9, MESTANE9, MESLEKİ9, NÜKTELİ9, SİTEMLİ9, SİLİNME9, SALİSEN9, SALİMEN9, SENTAKS9, SEMİTİK9, SEKİTME9, SELAMET9, SELASET9, TEMSİLİ9, TABİLİK9, TAKİBEN9, ESENLİK8, EKSİLEN8, EKSİLTİ8, ELASTİK8, ELİMİNE8, İSKELET8, İSTİANE8, İSTEKLİ8, İNTİKAM8, İNLETME8, İTLENME8, İTİLMEK8, İNLEMEK8, İKİLEME8, İLENMEK8, İNİLMEK8, İLETMEK8, İLTİSAK8, KAMİLEN8, KALİNİS8, KENTSEL8, KESTANE8, KESİNTİ8, LASKİNE8, MİNKALE8, MİLİTAN8, METALİK8, METELİK8, METİLEN8, METİLİK8, MELİNİT8, MELANİT8, MELANET8, MELAİKE8, NİKELSİ8, NİTEKİM8, SİLİKAT8, SENELİK8, SENETLİ8, SELİNTİ8, SELATİN8, SELANİK8, EKLENTİ7, İNTİKAL7, İLETKEN7, KENETLİ7, NİTELİK7

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)

[isim]

  • Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
  • Anlama, kavrama

    Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. - Haldun Taner

  • Miras olarak babadan çocuğuna kalma

[fizik]

  • Öteleme

[ruh bilimi]

  • Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet

ESENLİK

[isim]

  • Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

    Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

EKSİLEN

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde kendisinden çıkarma yapılan sayı

EKSİLTİ

[isim]

[dil bilimi]

  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[sıfat]

  • Esnek

ELİMİNE (Kelime Kökeni: Fransızca éliminé)

[sıfat]

[spor]

  • `Elemek` anlamındaki elimine etmek, `elenmek` anlamındaki elimine olmak (veya edilmek) birleşik fiillerinde geçen bir söz

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)

[isim]

  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü

[mecaz]

  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok zayıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti

İSTİANE (Kelime Kökeni: Arapça istiʿāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Yardım isteme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istiane etmek

İSTEKLİ

[sıfat]

  • Bir şeye karşı isteği olan

    Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit

İNTİKAM (Kelime Kökeni: Arapça intiḳām)

[isim]

  • Öç

    Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikam almak

İNLETME

[isim]

  • İnletmek işi