MÜNASEBET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MÜNASEBET harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜNASEBET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Münasebet ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Münasebet olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BÜTEN9,
ETMEN
- Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör
METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)
- Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)
SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)
- Atlas (I)
-
Parlak, pamuklu kumaş
Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin
- Bu kumaştan yapılmış
SENET (Kelime Kökeni: Arapça sened)
- Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
- Dayanılan veya dayanılacak olan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- senet vermek
Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi
ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)
- Adlar, isimler
Ata Sözleri ve Deyimler
- esamesi okunmamak
MESEN (Kelime Kökeni: Fransızca mécène)
-
Sanat ve bilim adamlarını koruyan kimse
Anacığı Sait Faik'in tek meseni, en anlayışlı dostu, sır yoldaşı oldu dünyada. - Haldun Taner
NEMSE
- Nemçe
NEBAT (Kelime Kökeni: Arapça nebāt)
-
Bitki
Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar. - Aka Gündüz
SANEM (Kelime Kökeni: Arapça ṣanem)
- Put (I)
- Çok güzel kadın
SEMEN (Kelime Kökeni: Arapça semen)
- Semizlik
Ata Sözleri ve Deyimler
- semen peyda etmek
- Satım sözleşmesinde alıcının borcu
SEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cément)
- Diş köklerini kaplayan sert madde
- Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde
TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)
- Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
-
Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. - Sait Faik Abasıyanık
-
Değinme, sözünü etme, bahsetme
Bu konuya teması gereksiz görmüştü.
-
Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
İki şehir arasında temas kesildi.
- Dokunma
Ata Sözleri ve Deyimler
- temasa geçmek
- temasa gelmek
- temas etmek
- temas etmek
- temas kurmak
- temasta bulunmak
Birleşik Kelimeler: dirsek teması
BASEN (Kelime Kökeni: Fransızca bassin)
- Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü
- Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 metre derinliği olan deniz dibi
BESTE (Kelime Kökeni: Farsça beste)
-
Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü
Belki hâlâ o besteler çalınır / Gemiler geçmeyen bir ummanda - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- beste yapmak (veya bağlamak)
Birleşik Kelimeler: aheste beste
MABET (Kelime Kökeni: Arapça maʿbed)
-
Tapınak
Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir. - Ahmet Haşim
-
Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer
Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir. - Halit Fahri Ozansoy
Birleşik Kelimeler: mabet ağacı