MÜKEYYİFAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MÜKEYYİFAT harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜKEYYİFAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FÜME13,
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)
- Töre bilimi
- Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü
- Etik bilimi
- Ahlaki, ahlakla ilgili
Birleşik Kelimeler: etik bilimi
ETKİ
-
Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu
-
Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım
Tokadın etkisi kötü oldu.
-
Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- etki bırakmak
- etki etmek
- etkisini göstermek
Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki
EKTİ
- Her yiyeceği canı çeken
- Asalak
- Cimri
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz
-
Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)
Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: ekti püktü
İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
- Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)
-
Kesin
Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: kati teminat
TİKE
- Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim
Birleşik Kelimeler: tike kebabı
AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)
- Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı
AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)
- Kısır, verimsiz, döl veremeyen
- Sonuçsuz, başarısız
Ata Sözleri ve Deyimler
- akim kalmak
EKİM
-
Ekme işi
Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin
- Yılın onuncu ayı, teşrinievvel
Birleşik Kelimeler: doku ekimi
EMİK
- Emmekten çürüyen yer, emme izi
- İnsan beyni
İTME
-
İtmek işi
Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak
Birleşik Kelimeler: öz itme
KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)
- Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)
- Başka bir şeyin yerine geçen
- Ayakta duran, var olan
- Her zaman var olan (Tanrı)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaim olmak