MÜEZZİNLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MÜEZZİNLİK harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜEZZİNLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "müezzinlik ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Müezzinlik olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

LEZİZ11, MÜZİK11, ÜZMEK11, ENZİM9, EMZİK9, İZLEM9, ZEMİN9, İZLEK8, İZNİK8, KİLİZ8, LÜMEN8, MÜLKİ8, ÜNLEM8, EMLİK6, İNMEK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, MİNİK6, MELİK6, NEMLİ6, EKİLİ5, İLKİN5, KİNLİ5, LİKEN5, NİKEL5

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

KİNLİ

[sıfat]

  • Kindar

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama

EMLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü

  • Zamanından daha geç doğan kuzu veya oğlak

İNMEK

[-den]

  • Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
  • Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak

    Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. - Peyami Safa

  • Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek

    Dağdan kurt indi.

[-e]

  • Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak

    Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi. - İhsan Oktay Anar

[-e]

  • Konaklamak

    Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Alçalıp eski durumuna dönmek

    Sular indi. Şiş indi.

[nesnesiz]

  • Fiyatı düşürmek

    Bin lira daha indim, gene almadı.

  • Değeri düşmek

    Altın fiyatları indi.

[-e]

[argo]

  • Vurmak

    Şimdi kafana inerim!

[nesnesiz]

  • Yıkılmak

    Yağmurdan duvar inmiş.

[-e]

  • İnme gelmek

    Sağ tarafına inmiş.

  • Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak

    Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara. - Çetin Altan

  • Uzamak, ulaşmak

    Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu. - Ömer Seyfettin

  • Ağmak
  • Sayısı azalmak

    Evvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: indibindi, günindi

İMLİK

[isim]

  • Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İLMİK

[isim]

  • İlmek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilmik atmak

İLMEK

[isim]

  • Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

[-i]

  • Hafif bir düğüm yaparak bağlamak
  • Halı dokurken düğümleri bağlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iler tutar yeri olmamak (veya kalmamak)

[-e]

[halk ağzında]

  • Değmek, dokunmak

İMLEK

[isim]

  • Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo

İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

[eskimiş]

  • Ülke, diyar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi

KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)

[isim]

  • Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma

    Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi

MİNİK

[sıfat]

  • Küçük ve sevimli

    Ne minik şey!

MELİK (Kelime Kökeni: Arapça melik)

[isim]

[eskimiş]

  • Padişah, hükümdar, hakan