MÜCESSEM ile Oluşan Kelimeler (MÜCESSEM Kelime Türetme)
MÜCESSEM harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. MÜCESSEM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mücessem kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
MÜCESSEM17
5 Harfli Kelimeler
CÜSSE12, SÜSME10
4 Harfli Kelimeler
ESME6, EMME6, MEME6, SEME6
3 Harfli Kelimeler
SÜS7, CEM7, ECE6, SEM5, SES5
2 Harfli Kelimeler
ÜS5, CE5, EM3, ES3, ME3, SE3
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)
- Zehir
- İşitme
SES
-
Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay
-
Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim
Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı. - Ahmet Ümit
-
Duygu ve düşünce
Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ... - Yusuf Ziya Ortaç
-
Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
Vicdanın sesi. Aklın sesi.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler
Ata Sözleri ve Deyimler
- ses çıkarmamak (veya etmemek)
- ses çıkmamak
- ses etmek
- ses getirmek
- sesi ayyuka çıkmak
- sesi çıkmamak (veya kesilmek)
- sesini çıkarmamak
- sesini kesmek
- sesini kısmak
- sesini yükseltmek
- ses kesilmek
- ses vermek
Birleşik Kelimeler: ses aleti, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses birimi, ses dalgaları, ses değişmesi, ses duvarı, ses düşmesi, ses kakışması, ses kuşağı, ses organları, ses perdesi, ses seda, ses soluk, ses telleri, ses türemesi, ses uyumsuzluğu, ses uyumu, sesyayar, sesyazar, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, ses yoğunluğu, alçak ses, çatal ses, çatlak ses, dış ses, iç ses, ince ses, kalın ses, ön ses, pes ses, radyofonik ses, son ses, tiz ses, yanık ses, yüksek ses, çevir sesi, göğüs sesi, kafa sesi, mağara sesi
ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)
- Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Kök, asıl, temel, esas
-
Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer
Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge
Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
CE
- Türk alfabesinin üçüncü harfinin adı, okunuşu
- Kucak çocuklarını, bebekleri eğlendirmek için çıkarılan ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- ce demeye mi geldin?
- Seryum elementinin simgesi
ESME
-
Esmek işi
Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı
EMME
- Emmek işi
- Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
- Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi
- Soğurma
- Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi
Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba
MEME
- Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
-
Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü
Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. - Rıfat Ilgaz
-
Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı
O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı
Tüfek memesi.
- Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- memeden kesmek
- memede olmak
- meme vermek
- meme yapmak
Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi
SEME (Kelime Kökeni: Farsça seme)
- Sersem, ahmak, alık
Birleşik Kelimeler: seme tavuk, uyku semesi
ECE
- Kraliçe
-
Güzel kadın
Dün Sirkeci istasyonunu görmeliydiniz, ecemiz geldi. - Falih Rıfkı Atay
SÜS
- Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
-
Süsleme veya süslenme işi
Süse düşkün.
-
Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı
Divan şiiri süse önem vermiştir.
-
Güzellik veren, güzelleştiren şey
Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur. - Tarık Dursun K.
Ata Sözleri ve Deyimler
- süs için
Birleşik Kelimeler: süs bitkisi, süs püs
CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)
-
Toplama, bir araya getirme
Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk
- Çokluk
- Toplama
Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem