MÜCAMAA ile Oluşan Kelimeler (MÜCAMAA Kelime Türetme)

MÜCAMAA harflerinden oluşan 8 kelime bulunuyor. MÜCAMAA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mücamaa kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

MÜCAMAA14

4 Harfli Kelimeler

AMCA8, AMMA6, MAMA6

3 Harfli Kelimeler

CAM7, AMA4

2 Harfli Kelimeler

AM3, MA3

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)

[sıfat]

  • Görme engelli

[bağlaç]

  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

  • Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz

    Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam. - Kemal Tahir

  • Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz

    Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım. - Burhan Felek

  • Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz

    Güzel ama güzel bir söz söyledi.

  • Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz

    Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var

AMMA (Kelime Kökeni: Arapça ammā)

[bağlaç]

  • Ama

    İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız. - Osman Cemal Kaygılı

  • Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz

    Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amma da yaptın ha!

Birleşik Kelimeler: amma velakin

MAMA

[isim]

  • Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı

    Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hazır mama

[isim]

  • Çaça, abla

Birleşik Kelimeler: cicimama

CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)

[isim]

  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim

[sıfat]

  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

  • Pencere

    Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]

  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı

AMCA

[isim]

  • Babanın erkek kardeşi, baba yarısı, emmi

[ünlem]

  • Yaşlı erkeklere saygı için kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amcamla dayım, hepsinden aldım payım

Birleşik Kelimeler: amca kızı, amca oğlu, amcazade

MÜCAMAA (Kelime Kökeni: Arapça mucāmaʿa)

[isim]

[eskimiş]

  • Cinsel ilişkide bulunma