Müb ile Başlayan Kelimeler

MÜB ile başlayan 20 kelime bulunuyor. Başında MÜB olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde müb olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

MÜBALAĞACILIK30

11 Harfli Kelimeler

MÜBALAĞASIZ28

10 Harfli Kelimeler

MÜBALAĞACI26, MÜBALAĞALI23, MÜBAŞİRLİK18

9 Harfli Kelimeler

MÜBAYAACI20, MÜBAŞERET17, MÜBAYENET16

8 Harfli Kelimeler

MÜBALAĞA20, MÜBEYYİZ20, MÜBEŞŞİR19, MÜBAHASE18, MÜBAREZE16, MÜBADELE15

7 Harfli Kelimeler

MÜBAŞİR15, MÜBAYAA14, MÜBADİL14, MÜBAREK12

6 Harfli Kelimeler

MÜBREM12

5 Harfli Kelimeler

MÜBAH14

MÜBAREK (Kelime Kökeni: Arapça mubārek)

[sıfat]

  • Kutlu, kutsal
  • Uğurlu

    Bunlar senin mübarek elini öpmeye geldiler. - Osman Cemal Kaygılı

  • Çok saygı duyulan

    Mübarek yüzlü bir ihtiyar.

  • Verimli, bereketli

[ünlem]

  • Beğenilen, sevilen şeyler için söylenen bir söz

    Mübarek, ne güzel yer.

[alay yollu]

  • Kızılan, şaşılan (kimse veya şey)

    Ne de hafıza vardı mübarekte, neler de anlatmazdı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mübarek olsun!

Birleşik Kelimeler: mübarek ay, mübarek gün, mübarek otu

MÜBREM (Kelime Kökeni: Arapça mubrem)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çok gerekli olan, kaçınılmaz, vazgeçilmez

MÜBAYAA (Kelime Kökeni: Arapça mubāyaʿa)

[isim]

[eskimiş]

  • Satın alma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mübayaa etmek

MÜBADİL (Kelime Kökeni: Arapça mubādil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Başkasının yerine getirilmiş, mübadele edilmiş

[isim]

  • Lozan Antlaşması'na göre, İstanbul dışında oturan Rumlarla değiştirilmek üzere Batı Trakya dışındaki Yunanistan'dan getirilen Türkler

MÜBAH (Kelime Kökeni: Arapça mubāḥ)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Dinî bakımdan yapılmasında sakınca olmayan, yapılması günah veya sevap olmayan

[mecaz]

  • Yapılmasında sakınca görülmeyen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mübah görmek (veya saymak)

MÜBADELE (Kelime Kökeni: Arapça mubādele)

[isim]

[eskimiş]

  • Değişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mübadele etmek

MÜBAŞİR (Kelime Kökeni: Arapça mubāşir)

[isim]

[hukuk]

  • Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı

    Mübaşir ilk duruşmanın davacı ve davalısını çağırıyordu. - Ayşe Kulin

MÜBAYENET (Kelime Kökeni: Arapça mubāyenet)

[isim]

[eskimiş]

  • Ayrılık, başkalık
  • Karşıtlık, uyuşmazlık

MÜBAREZE (Kelime Kökeni: Arapça mubāreze)

[isim]

[eskimiş]

  • Çekişme

    Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Düşman olan taraflardan birer kişinin çıkarak çarpışması

MÜBAŞERET (Kelime Kökeni: Arapça mubāşeret)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir işe başlama, girişme

MÜBAŞİRLİK

[isim]

  • Mübaşir olma durumu
  • Mübaşirin görevi

MÜBAHASE (Kelime Kökeni: Arapça mubāḥas̱e)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir konu hakkında iki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşması

    Mübahasemizin sonuna doğru, tabaksız geniş bir fincanla bize taze kahve ikram ettiler. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

MÜBEŞŞİR (Kelime Kökeni: Arapça mubeşşir)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Muştu veren, müjde getiren (kimse)

MÜBAYAACI

[isim]

  • Satın almacı

MÜBALAĞA (Kelime Kökeni: Arapça mubālaġa)

[isim]

  • Abartı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mübalağa etmek