MUVAZZAFLIK ile Oluşan Kelimeler (MUVAZZAFLIK Kelime Türetme)
MUVAZZAFLIK harflerinden oluşan 154 kelime bulunuyor. MUVAZZAFLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Muvazzaflık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
MUVAZZAFLIK32
8 Harfli Kelimeler
MUVAZZAF28, VIZLAMAK19
7 Harfli Kelimeler
MUVAFIK22, KILAVUZ18, VIZLAMA18, MUAFLIK16, UFLAMAK15, UFALMAK15, KAZILMA12
6 Harfli Kelimeler
UFLAMA14, UFALMA14, UFAKLI14, KAFALI13, KAZIMA11, UZAMAK11, ZAMKLI11, KAZALI10, KUMALI9, AMALIK8, IKLAMA8, KAMALI8, ULAMAK8
5 Harfli Kelimeler
VAKIF18, KAVAF17, FAZIL15, KAVUZ15, LAFIZ15, FAZLA14, KIVAM13, MUFLA13, VAKUM13, AKVAM12, FLAMA12, LAVUK12, MAVAL12,
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
FAVA16, VALF16, AVAZ13, VAAZ13, ZAAF13, MUAF12, AVAM11, AVLU11, FAUL11, UFAK11, AVAL10, AFAK10, AFAL10, ALFA10, AKVA10, FAAL10, KAFA10, LAVA10, VAKA10, MAZI9
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
VIZ13, FAZ12, VAZ12, FUL10, FLU10, FAK9, FAL9, KAV9, LAF9, LAV9, MUZ8, ZUM8, AZI7,
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
UF9, AV8, AF8, FA8, UZ6, AZ5, AM3, MA3, AK2, AL2, LA2
AK
- Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
- Bu renkte olan
-
Beyaz leke
Bir gözünde akı var.
- Temiz
- Dürüst
-
Sıkıntısız, rahat
Ak günler göresin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ak akçe kara gün içindir
- ak dediğine kara demek
- ak don kara don geçitte belli olur
- ak gün ağartır, kara gün karartır
- akı ak karası kara
- akı karası geçitte belli olur
- akım derken bokum demek
- ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
- ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
- ak koyunun kara kuzusu da olur
- ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
- akla karayı seçmek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
KUM
-
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan
- Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
- Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler
Ata Sözleri ve Deyimler
- kumda oynamak
- kum dökmek
- kum gibi
Birleşik Kelimeler: kum balığı, kumbaşı, kum çölü, kum engereği, kum fırtınası, kum grisi, kum havucu, kum havuzu, kum kamyonu, kumkayası, kumkazan, kum ocağı, kum otu, kum saati, kum taşı, kum torbası, gök kumu
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)
-
Üye
Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin
-
Vücut parçası, organ
Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: murahhas aza
KAZ
-
Perde ayaklılardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaşayan, uçan, yabani veya evcil kuş (Anser)
Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar. - Çetin Altan
- Budala
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
- kazı koz anlamak
- kazın ayağı öyle değil
Birleşik Kelimeler: kaz adımı, kazayağı, kazboku, kaz kafalı, kazkanadı, kaz tüyü, deniz kazı, yaban kazı
LAZ
- Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse
UZ
- İyi, güzel
- İşe yatkın, becerikli, mahir
Birleşik Kelimeler: eli uz
- Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz
Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim
AZI
- Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
- Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
Birleşik Kelimeler: azı dişi
KUZ
- Gölgede kalan (yan)
KIZ
-
Dişi çocuk
Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı
-
Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı
Karo kızı.
- Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kız almak
- kız beşikte (veya kundakta), çeyiz sandıkta
- kız gibi
- kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (veya varır) ya zurnacıya
- kızı kısrağı
- kızım sana söylüyorum (veya dedim) gelinim sen anla (veya işit)
- kızını (veya evladını) dövmeyen dizini döver
- kız istemek
- kız kaçırmak
- kız vermek
Birleşik Kelimeler: kız başına, kız böceği, kızevi, kızkalbi, kız kardeş, kız kızan, kız kilimi, kız kurusu, kız kuşu, kızmemesi, kızoğlan, kız tavlası, kızlar ağası, kızlı erkekli, besleme kız, gelinlik kız, karı kız milleti, kiralık kız, naylon kız, üvey kız, Yedikızkardeş, dayı kızı, denizkızı, deniz kızı, elkızı, emmi kızı, hala kızı, kapak kızı, maça kızı, sokak kızı, analıkızlı
ZAM (Kelime Kökeni: Arapça żamm)
-
Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim
Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- zam gelmek
- zam görmek
- zam yapmak
Birleşik Kelimeler: zammetmek, zam paketi, fiilî hizmet zammı, itibari hizmet zammı
ÂMÂLIK
- Görme engellilik