MUVAHHİT Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

MUVAHHİT harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli MUVAHHİT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAV13, VAH13, HAH11, TAV9, VAT9, AHU8, HAM8, TUH8, AHİ7, HİT7, HAT7, MUT5, AUT4, İMA4, MİT4, MAT4, MAİ4, TİM4, TAM4, ATİ3, AİT3, İTA3

ATİ (Kelime Kökeni: Arapça ātī)

[isim]

[eskimiş]

  • Gelecek

AİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāʾid)

[sıfat]

  • İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ait olmak

İTA (Kelime Kökeni: Arapça iʿṭāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Verme, ödeme

Birleşik Kelimeler: ita amiri, ita emri, ahzüita, amiriita

AUT (Kelime Kökeni: İngilizce out)

[isim]

[spor]

  • Dış

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • auta atmak
  • auta çıkmak

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek

MİT (Kelime Kökeni: Fransızca mythe)

[isim]

  • Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos

[mecaz]

  • Efsaneleşen kavram veya kişi

MAT (Kelime Kökeni: Farsça māt)

[isim]

  • Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mat etmek
  • mat olmak

Birleşik Kelimeler: şah mat

[sıfat]

  • Parlak olmayan, donuk

Birleşik Kelimeler: ipek matı

MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)

[isim]

[eskimiş]

  • Mavi

TİM (Kelime Kökeni: İngilizce team)

[isim]

[askerlik]

  • Güvenlik güçlerinde belirli bir iş veya hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik

    Silahlı bir tim çoktan yola çıkmıştır bile. - İnci Aral

Birleşik Kelimeler: vurucu tim

TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)

[sıfat]

  • Eksiksiz, kesintisiz

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz

  • Bütün, tüm
  • En elverişli, en uygun

[zarf]

  • Tıpkı

    Tam istediğim gibi davrandın.

[zarf]

  • O sırada, o anda

    Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

[mecaz]

  • Gerçek, kusursuz

    Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]

  • Ehliyetli, yetkin

[isim]

[argo]

  • Amerikan doları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tam adamına çatmak
  • tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
  • tam gelmek (veya olmak)
  • tam maaşla tekaüt (veya emekli)
  • tam üstüne basmak

Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına

MUT

[isim]

  • Mutluluk

[isim]

[halk ağzında]

  • Yaklaşık iki avuç dolusu tahılı içine alan ölçek

    Koca imamdan gündeliği yarım mut zahireyle eğreti aldığı öküzler gibi bir çift öküzün kendisinde de olması hâlinde duyacağı bahtiyarlığı düşünmekteydi. - Nabizade Nâzım

[isim]

  • Mersin iline bağlı ilçelerden biri

AHİ

[sıfat]

  • Cömert

[isim]

[halk ağzında]

  • Kardeş

[isim]

  • Ahilik ocağından olan kimse

HİT (Kelime Kökeni: İngilizce hit)

[isim]

  • Liste başı

HAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭṭ)

[isim]

  • Çizgi
  • Yazı
  • Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek

    Demir yolu hattı. Otobüs hattı.

  • Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi

    Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kanal
  • Savunma veya saldırma amacıyla bir araya getirilmiş asker dizisi

    Dalga dalga ilerleyen hücum hatlarımız birinci düşman siperlerine girdi. - Aka Gündüz

  • Sınır
  • Yüzü biçimlendiren çizgi veya kırışıklık

    Kumral bıyıkları ve ölçülü yüz hatlarıyla her zamanki kadar yakışıklıydı. - İhsan Oktay Anar

  • Biçim

    Vücut hatlarını korumak lazım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hat çekmek

Birleşik Kelimeler: hat bekçisi, hattıhareket, ana hat, dar hat, demir hat, dış hat, faturalı hat, faturasız hat, havai hat, hüsnühat, iç hat, kör hat, ana besleme hattı, ana kolon hattı, ateş hattı, avcı hattı, bağlama hattı, borda hattı, boru hattı, istiva hattı, karakol hattı, link hattı, pruva hattı, ring hattı, su hattı, telefon hattı, telgraf hattı, tramvay hattı, dış hatlar, iç hatlar, şehir hatları

AHU (Kelime Kökeni: Farsça āhū)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Ceylan

[sıfat]

[mecaz]

  • Güzel, ince, zarif (kadın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahu gibi

Birleşik Kelimeler: ahududu, ahu gözlü, ahu parçası