MUVAFFAKİYETSİZ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
MUVAFFAKİYETSİZ harflerini içeren 7 harfli 36 kelime bulunuyor. 7 harfli MUVAFFAKİYETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MUSAFFA22,
MASTİKA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Sakız rakısı
Elinde kesme kristal bir sürahi, kadeh boşaldıkça koşup mastika dolduruyor. - Attila İlhan
- Sakız ağacından çıkarılan reçine
SAKAMET (Kelime Kökeni: Arapça saḳāmet)
- Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
SEMİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca sémitique)
- Yahudi
KİYASET (Kelime Kökeni: Arapça kiyāset)
- Akıllıca davranış, akıllılık
KUTSAMA
- Kutsamak işi, takdis
SİYAKAT (Kelime Kökeni: Arapça siyāḳat)
- Genellikle devlet dairelerinde kullanılmış bir yazı türü
SİYATİK (Kelime Kökeni: Fransızca sciatique)
- Kalça siniri
- Kalça sinirlerinde oluşan ağrılı hastalık
ETKİSİZ
- Etkisi olmayan, kuvvetsiz, tesirsiz, nötr
Ata Sözleri ve Deyimler
- etkisiz hâle getirmek
KAMUTAY
- Türkiye Büyük Millet Meclisinin genel kurulu
MUKTEZA (Kelime Kökeni: Arapça muḳteżā)
- Gerekli
- Bir iş yapılırken gerekli işlemlerin bütünü
MUKTEZİ (Kelime Kökeni: Arapça muḳteżī)
- Gerekli
UZATMAK
-
Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak
Saç uzatmak. Tırnak uzatmak.
-
Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek
Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir şeyi vermek için birine yöneltmek
Şu köşe rafında toz şeker kutusu var, uzatıver bana. - Aka Gündüz
-
Germek
İp uzatmak.
-
Konuşmayı, tartışmayı sürdürmek
Her iki odadan üçer beşer kişi lakırtıyı uzattılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Vermek, göndermek
Can, topu Zeki'ye uzattı..
-
Süreyi artırmak, temdit etmek
Yıllardır beklediği bu zevkli anları mümkün olduğu kadar uzatmak istediği her hâlinden belliydi. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- uzatmayalım
İMTİYAZ (Kelime Kökeni: Arapça imtiyāz)
-
Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık
Hem bu sayede sen artık yüzüme bakmak imtiyazını kazanan biricik erkeksin. - Nazım Hikmet
- Fabrika kurmak, maden işletmek vb. için bir kişi veya kuruluşa devlet tarafından verilen özel izin
- Gedik
KASAVET (Kelime Kökeni: Arapça ḳasāvet)
- Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasavet çekmek
- kasavet etmek
SİKATİF (Kelime Kökeni: Fransızca siccatif)
- Yükseltgenerek polimerleşmeye uygun olan
- Özellikle maden birleşiklerinden oluşan, katalitik özellikler taşıyan ve çabuk kurumasını sağlamak amacıyla boya, vernik ve yağlı boyalara az miktarda katılan madde