MUVAFFAKİYET Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
MUVAFFAKİYET harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli MUVAFFAKİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Muvaffakiyet ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Muvaffakiyet olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MEVKUF20,
AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)
- Kısırlık, verimsizlik
-
Başarısızlık, sonuçsuzluk
Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- akamete uğramak
İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)
- Bir yerde oturma, eğleşme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikamete memur edilmek
- ikamet etmek
TAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça taḳiyye)
- Mezhep belirtmeme, gizleme
- Olduğundan farklı görünme
- Sakınma, çekinme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takiye yapmak
MAİYET (Kelime Kökeni: Arapça maʿiyyet)
- Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler
Birleşik Kelimeler: maiyet memuru
YİTMEK
- Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak
- Görünmez olmak
- Sahip olunan bir şey elden çıkmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yitip gitmek
YATMAK
-
Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak
Dörtnala giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. - Nazım Hikmet
- Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek
-
Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek
Rüzgârdan bütün ekinler yattı. Gemi sağa yattı.
-
Geceyi geçirmek üzere bir yerde kalmak
Bu gece nerede yatacağız?
-
Boş yere beklemek
Mallar depoda yatıyor.
-
İşlemez, çalışmaz durumda kalmak
Gemi limanda yatıyor.
-
Bir özellik kazanmak için bir şeyin içinde beklemek
Turşu sirkede yatıyor.
- Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek
-
Ölü gömülmüş olmak
Mezarlık servilerinin altında ninelerim, teyzelerim yatarlardı. - Halikarnas Balıkçısı
-
Düz bir duruma gelmek, düzleşmek
Kumaş iyice ütülenince yattı.
- Cinsel ilişkide bulunmak
- Bir düşünceyi veya bir öneriyi benimsemek, razı olmak
-
Heves etmek, eğilmek
Çalı süpürgelerinin kırmızı çiçeklerindeki bal kokusuna yatmışlardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bulunmak, var olmak
Her ayrıcalık hevesinin kökeninde bir kompleks, bir göstermecilik duygusu yattığı görülür. - Haldun Taner
-
Olumsuz veya başarısız bir sonuç almak
Takım bu sezon yattı.
- İşsiz kalmak, çalışmamak
- Bilerek yenilmek, şike yapmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yatıp kalkıp
- yatıp kalkmak
Birleşik Kelimeler: çekyat, hacıyatmaz
YUTMAK
- Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek
-
Tam ve doğru söylememek
Bazı heceleri yutuyor.
-
İnanmak, aldanmak, kanmak
Bize numara yapma, yutacak enayi değiliz. - Sermet Muhtar Alus
- Söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek
-
İyice, eksiksiz olarak öğrenmek
Bazen üçer yüz sayfalık iki kitabı birden, yirmi dört saat zarfında hatmedip yuttuğu olurdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Işık, ses gücünü, parlaklığını azaltmak
Duvarlar bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak
Ben bu ağır sözleri yutmam.
Birleşik Kelimeler: yutar hücre, sinekyutan, yelyutan, külyutmaz
-
Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak
Sakarya'nın doğusunda Türk Ordusu da kıvrılarak bu canavarın Ankara'yı yutmasına mâni olmaya çalışıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Oyunda bir şey kazanmak
ATAVİK (Kelime Kökeni: Fransızca atavique)
- Atacılıkla ilgili
KAVAİT (Kelime Kökeni: Arapça ḳavāʿid)
-
Kurallar
Ev hayatında en küçük teferruata, kavaide bütün ruhuyla bağlıydı. - Hüseyin Cahit Yalçın
VAKETA (Kelime Kökeni: İtalyanca vachetta)
- İnek derisinden bir tür ince meşin
AVUKAT (Kelime Kökeni: Fransızca avocat)
- Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
-
Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse
O mirasın ağırlığı altında ezilip susacaklarına, bir de ülkemizde insan haklarının avukatı kesilmiyorlar mı cin ifrit oluyorum. - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- avukat tutmak
TAKVİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳvīm)
- Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayıran yöntem
-
Bir yılın günlerini, aylarını, sayılı günlerini gösteren, değişik biçimlerde yapılmış çizelge veya defter
Takvimi iki gündür koparmadım. - Attila İlhan
- Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program
Birleşik Kelimeler: hicri takvim, kamerî takvim, miladi takvim, Rumi takvim, ay gün takvimi, ay takvimi, cep takvimi, duvar takvimi, güneş takvimi, masa takvimi, Yahudi takvimi
AVUTMA
-
Avutmak işi, teselli
Dün hırçınlık anımızda bizi avutmaya bir şeker yeterdi. - Arif Nihat Asya
AFİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāfiyet)
-
Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik
Allah daha ziyade afiyet versin. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- afiyet (veya afiyet şeker) olsun
- afiyet bulmak
- afiyet üzere olmak
Birleşik Kelimeler: kemaliafiyet
FİYAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca fiaccola)
-
Gösteriş, çalım, afi, caka
Küçük çocuklar da tütüne alışırken fiyakası için başlarlar. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- fiyaka satmak (veya sökmek)