MUKAVEMETSİZLİK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

MUKAVEMETSİZLİK harflerini içeren 8 harfli 49 kelime bulunuyor. 8 harfli MUKAVEMETSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKTİVİZM18, EVSİZLİK18, VAKİTSİZ18, VAZETMEK18, KESİMEVİ16, MUKAVELE16, MUVAKKİT16, SEVİLMEK16, KASVETLİ15, KAVLETME15, SEMİTİZM14, ZULMETME14, AZMETMEK13, EKLEMSİZ13, EKMEKSİZ13, İSTİLZAM13, KEMALİZM13, KEMİKSİZ13, MUTEZİLE13, SEZİLMEK13, SEMİZLİK13, TALİMSİZ13, TEMELSİZ13, ZİMMETLİ13, AZLETMEK12, İZLETMEK12, MATİZLİK12, SEKİZTEK12, SEKİZLİK12, TAKKESİZ12, TEMİZLİK12, MESKUKAT11, AKSETMEK10, ESKİTMEK10, EKSİLMEK10, EKSİLTME10, İSTİMLAK10, KEMALİST10, KESMELİK10, KESMİKLİ10, KESİLMEK10, KESİMLİK10, SEKİTMEK10, ELASTİKİ9, İKİLEMEK9, İKİLETME9, KİTLEMEK9, KAİMELİK9, KASKETLİ9

ELASTİKİ (Kelime Kökeni: Fransızca élastique + Arapça -ī)

[sıfat]

  • Esnek

İKİLEMEK

[-i]

  • Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
  • Tekrarlamak, yinelemek

[halk ağzında]

  • Tarlayı iki kez sürmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikile!

İKİLETME

[isim]

  • İkiletmek işi

K

[kimya]

  • Potasyum elementinin simgesi

KAİMELİK

[isim]

  • Kâğıt para cüzdanı

KASKETLİ

[sıfat]

  • Kasketi olan

    Bu rıhtım boyunca birtakım mavi gömlekli, siyah kasketli hamallar yukarıya doğru bağırıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

AKSETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks + Türkçe etmek)

[-den]

  • Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek

    Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi - Yahya Kemal Beyatlı

[-e]

[-den]

  • Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak

    Ve aynaya akseden alın kırışığında / Ölümü hatırlarız solgun mum ışığında - Halit Fahri Ozansoy

  • Evirmek, tersine çevirmek

[-e]

[mecaz]

  • Ulaşmak, yayılmak, duyulmak

    Zaptiye ve hafiye vakalarına dair havadisler bize, âdeta, efsaneleşmiş olarak aksetmez miydi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ESKİTMEK

[-i]

  • Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak

    Çocuk, pantolonunu eskitti.

[mecaz]

  • Etkisini sürdürememek, yıpratmak

    Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi.

[mecaz]

  • Yaşlandırmak

    Alkol, tütün ve aşk eskitti beni. - Attila İlhan

EKSİLMEK

[nesnesiz]

  • Azalmak, az duruma gelmek

    Doktorun eksilmeyen güleçliğini, cana yakınlığını maske sanıyor. - Tarık Buğra

  • Bulunmamak, var olmamak, rastlanmamak

    Bu dağdan kar eksilmez.

EKSİLTME

[isim]

  • Eksiltmek işi
  • Bir işin kimin tarafından daha ucuz yapılacağının anlaşılması için istekliler arasında açılan fiyat kırma işi, ihale

    O gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksiltmeye çıkarmak

Birleşik Kelimeler: açık eksiltme

İSTİMLAK (Kelime Kökeni: Arapça istimlāk)

[isim]

  • Kamulaştırma

    Yolun planları, projeleri yapılmış, istimlak emirleri çıkarılmıştı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istimlak etmek

KEMALİST (Kelime Kökeni: (Kemal Atatürk'ün adından))

[sıfat]

  • Atatürkçü

    Kemalistin bağımsızlık fikri tertemiz, pürüzsüz, tavizsiz Türkçü ve Türkiyeci idi. - Falih Rıfkı Atay

KESMELİK

[isim]

  • Kesme taş çıkarılan ocak

KESMİKLİ

[sıfat]

  • İçinde kesmik bulunan

KESİLMEK

[nesnesiz]

  • Kesme işi yapılmak, katolunmak
  • Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak

    Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara. - Necati Cumalı

  • Gibi olmak, benzemek, dönmek

    Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş. - Reşat Nuri Güntekin

  • Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
  • Dinmek

    Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı. - Necati Cumalı

  • Sona ermek

    Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Akmamak

    Su kesilmek.

  • Akım gelmez olmak

    Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş? - Reşat Nuri Güntekin

  • Kendinden önceki kelimeyi `olmak` anlamıyla pekiştiren bir fiil

    Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Son veya aralık verilmek

    Okulda cumartesi günleri dersler saat kaçta kesiliyor? - Ayla Kutlu

  • Kendini herhangi bir şey gibi göstermek

    Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim. - Aka Gündüz

  • Tutulmak, kapatılmak
  • Makaslanmak
  • Durmak

    Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi. - Peyami Safa

[-den]

  • Yoksun kalmak

    Çocuk yiyip içmeden kesildi. - Reşat Nuri Güntekin

  • Sünnet olmak

    Galip Baba, çeker gider diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü. - Muzaffer İzgü

[argo]

  • Çok beğenmek, çok hoşlanmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesilen baş yerine konmaz