MUKAVEMETSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MUKAVEMETSİZ harflerini içeren 5 harfli 112 kelime bulunuyor. 5 harfli MUKAVEMETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mukavemetsiz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Mukavemetsiz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MEVZU16,
ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)
- Pezevenk
AKEMİ
- İki elemanlı mermer yapıştırıcısı
ETMEK
-
Bir işi yapmak
Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner
-
`İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak
İyi ettiniz de geldiniz.
-
Bulmak, erişmek
Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak
-
Eşit değer kazanmak
İki iki daha dört eder.
-
Herhangi bir değerde olmak
Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. - Ömer Seyfettin
-
Kötülükte bulunmak
Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin? - Sait Faik Abasıyanık
-
Küçük veya büyük abdestini yapmak
Çocuk altına etti.
-
Demek, söylemek
Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah
Ata Sözleri ve Deyimler
- edememek
- eden bulur, inleyen ölür
- etme (veya etme yahu)
- etmediğini bırakmamak (veya komamak)
- etme eyleme
- ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
- ettiğini bulmak (veya çekmek)
- ettiğini yanına bırakmamak
- ettiği yanına (kâr) kalmak
- ettiğiyle kalmak
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
İSTEK
-
Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk
Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan
-
Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, meram, talep
Bu adamın istekleri bitmiyor.
-
İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi
Göreyim, göresin, göre.
- Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu
Ata Sözleri ve Deyimler
- istek (veya isteğini) uyandırmak
- istek duymak
İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)
- Yerine koyma, yerine kullanma
- Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
- Ortaya koyma
- Yerine konulan, yerine geçen
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikame etmek
Birleşik Kelimeler: ikame mal
KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)
-
Boy, endam
Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner
- Farz olan namazdan önce okunan iç ezan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kamet getirmek
- kameti artırmak
KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)
- Bilerek, isteyerek yapılan
- Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek
KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)
- İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu
Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset
KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)
-
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
Mezat kaimesi.
-
Kâğıt para, kâğıt lira, kayme
Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KESİT
-
Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey
Ağacın kesiti.
- Bir toplumun bölümü, kesim
-
Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç
Bu süreç, bu çok önemli yaşam kesiti bilinmez olarak kalacak. - Selim İleri
-
Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta
Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.
Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit
KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)
-
Alışverişte durgunluk
Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım
- Yokluk, kıtlık
MAKET (Kelime Kökeni: Fransızca maquette)
-
Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği
Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: maket bıçağı
SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)
-
Susmuş, sessiz
Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakit kalmak