MUKABELESİZ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
MUKABELESİZ harflerini içeren 7 harfli 24 kelime bulunuyor. 7 harfli MUKABELESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BİZLEME13,
MELAİKE (Kelime Kökeni: Arapça melāʾike)
- Melekler
-
Melek gibi güzel kadın
Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi? - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: tınmaz melaike
EKSİLME
-
Eksilmek işi, azalma, tenakus
Gökte yıldızların üçer beşer eksilmeye başlamasından anlaşılıyordu sabahın yaklaştığı. - Necati Cumalı
İSLEMEK
- İse tutup karartmak
İSKEMLE (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Arkalıksız sandalye
İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum. - Çetin Altan
- Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu vb. konulan küçük masa
KALSEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca calcémie)
- Kandaki kalsiyum miktarı
KALEMİS (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir tür misk faresi (Civet tictis)
KESİLME
- Kesilmek işi
MASKELİ
- Maskesi olan, maskelenmiş
- Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan
Birleşik Kelimeler: maskeli balo
MESLEKİ (Kelime Kökeni: Arapça meslekī)
- Mesleğe ilişkin, meslekle ilgili olan, mesleksel
ABESLİK
-
Abes olma durumu
Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir. - Necip Fazıl Kısakürek
BİLEMEK
- Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
- Güçlendirmek, etkisini artırmak
BUSELİK (Kelime Kökeni: Farsça bū-selīk)
- Klasik Türk müziğinde on üç basit makamdan biri
Birleşik Kelimeler: buselikaşiran, acembuselik, arazbarbuselik, bayatibuselik, gerdaniyebuselik, hisarbuselik, mahurbuselik, muhayyerbuselik, nevabuselik, sababuselik, sultanibuselik, şehnazbuselik, tahirbuselik
EZİLMEK
-
Ezme işine konu olmak
Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ezilip büzülmek
- ezilmeden yenilmek
Birleşik Kelimeler: ezile büzüle
EMBESİL (Kelime Kökeni: Fransızca imbécile)
- Budala, aptal, ahmak
İZLEMEK
-
Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek
Babam kaşları çatılmış, başını sallayarak izliyor bizi. - Ahmet Ümit
-
Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak
Geceyi gündüz izler.
-
Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz. - Salâh Birsel
-
Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek
Televizyonu izlemek.
-
Belirli bir yönde gitmek
Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum. - Halide Edip Adıvar
-
Gözlemek, incelemek
Çocuk kuşu gözleriyle izledi.
-
Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek
Bu üretim politikasını izleyeceğiz.
-
Bir şeye uymak, bağlı olmak
Modayı izlemek.
-
Herhangi bir olayla ilgilenmek
Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum. - Haldun Taner