MUHABERECİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MUHABERECİ harflerini içeren 5 harfli 50 kelime bulunuyor. 5 harfli MUHABERECİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HACİM13,
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)
-
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
RUBAİ (Kelime Kökeni: Arapça rubāʿī)
-
Divan edebiyatında dört dizeden oluşan ve belirli aruz kalıpları ile yazılan şiir, dördül
Bu rubailer basit olmakla beraber onlarda hayalden çok, mücerrede doğru bir akış vardır. - Asaf Halet Çelebi
ACEMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿacemī)
-
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret. - Necip Fazıl Kısakürek
-
İşinde, mesleğinde yeni olan, toy
Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın. - Nazım Hikmet
-
Bir yere, bir şeye yabancı olan
Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın. - Osman Cemal Kaygılı
- Saraya yeni alınmış cariye
Ata Sözleri ve Deyimler
- acemi katır kapı önünde yük indirir
- acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
Birleşik Kelimeler: acemi ağası, acemi birliği, acemi çaylak, acemi er, acemi ocağı, acemi oğlanı
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma
İMECE
- Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
- Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu
- imeceye girmek
MERCİ (Kelime Kökeni: Arapça merciʿ)
-
Başvurulacak yer veya makam
O devirlerde devletin yüksek kademeli mercilerine 'kapu' denirdi. - Samiha Ayverdi
Birleşik Kelimeler: adli merci, yetkili merci
MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)
- Yatak
- Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mecrası değişmek
- mecrasında gitmek
RUMBA (Kelime Kökeni: Fransızca rumba)
- Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
-
Bu dansın müziği
Caz, o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. - Necati Cumalı
RECİM (Kelime Kökeni: Arapça recm)
- Taşa tutma, taşa tutarak öldürme
Birleşik Kelimeler: recmetmek
CEMRE (Kelime Kökeni: Arapça cemre)
- Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Ata Sözleri ve Deyimler
- cemre düşmek