MUAVİN ile Oluşan Kelimeler (MUAVİN Kelime Türetme)

MUAVİN harflerinden oluşan 23 kelime bulunuyor. MUAVİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Muavin kelimesinin anlamı nedir? Muavin ile başlayan kelimeler. İçinde muavin olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

MUAVİN14

4 Harfli Kelimeler

MAVİ11, MUİN6, MAUN6, AMİN5, İNAM5, İMAN5, MANİ5, MAİN5

3 Harfli Kelimeler

VAN9, İMA4, MAİ4, NİM4, NAM4, ANİ3

2 Harfli Kelimeler

AV8, AM3, İM3, Mİ3, MA3, UN3, AN2, İN2

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

İN

[isim]

  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
  • Mağara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]

  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin

ANİ (Kelime Kökeni: Arapça ānī)

[sıfat]

  • Ansızın yapılan

    Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı, - Tarık Buğra

  • Ansızın ortaya çıkan

    Birkaç ay devam eden bu ani hastalık alınan birçok tıbbi tedbirlere rağmen gittikçe ziyadeleşiyordu. - Asaf Halet Çelebi

[zarf]

  • Ansızın, birdenbire

    Öyle ani ve haşin çıkmıştı ki bu soru, karşıdaki boş bulunup ismini söyledi. - Elif Şafak

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

UN

[isim]

  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek

MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)

[isim]

[eskimiş]

  • Mavi

NİM (Kelime Kökeni: Farsça nīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yarı

    Nim resmî.

NAM (Kelime Kökeni: Farsça nām)

[isim]

  • Ad (I)

    Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış. - Peyami Safa

  • Ün

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nam almak
  • namı nişanı kalmamak
  • nam kazanmak
  • nam salmak
  • nam vermek

Birleşik Kelimeler: bednam, namıdiğer

ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)

[ünlem]

[din bilgisi]

  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz

[isim]

[kimya]

  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

İNAM

[isim]

[eskimiş]

  • Emanet, vedia

İMAN (Kelime Kökeni: Arapça īmān)

[isim]

[din bilgisi]

  • İnanç

[mecaz]

  • Güçlü inanç, inan

    Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imana gelmek
  • imana getirmek
  • iman etmek
  • iman getirmek
  • imanı gevremek
  • imanım
  • imanına kadar
  • imanı yok

Birleşik Kelimeler: iman sahibi, iman tahtası

MANİ (Kelime Kökeni: Fransızca manie)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı

[isim]

  • Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel

    Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni olmak

[isim]

[edebiyat]

  • Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri

    Her köyde mâni, türkü söyleyen biri var. - Melih Cevdet Anday

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mâni düzmek (veya yakmak)

Birleşik Kelimeler: ayaklı mâni