MUAFİYET Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MUAFİYET harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli MUAFİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MUAF12,
AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)
- Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı
İTME
-
İtmek işi
Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak
Birleşik Kelimeler: öz itme
MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)
- Bir şeyin yapılması için tanınan süre
-
Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi
Asker ayakkabısının miadı altı aydır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- miadı dolmak
- miadı gelmek
META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)
- Mal, ticaret malı
-
Sermaye
Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)
-
Asıl konu, temel motif, ana konu
Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.
- Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu
- Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu
AMUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿamūd)
- Dik durma
- Dikme
Ata Sözleri ve Deyimler
- amuda kalkmak
Birleşik Kelimeler: amudufıkari
AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)
-
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin
MUTİ (Kelime Kökeni: Arapça muṭīʿ)
-
Yumuşak başlı, itaat eden
Genç Çerkez'in daima kendisine muti ve ikinci safta kalacağını ümit ederek dışarıdan gelin almamayı tercih etmişti. - Halide Edip Adıvar
MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)
- Veri
- Geçici kazanç
- Muta nikâhı
Birleşik Kelimeler: muta nikâhı
MUİT (Kelime Kökeni: Arapça muʿīd)
- Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı
TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)
-
Cehennem
Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday
UTMA
- Utmak işi
YETİ
-
İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke
Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke
EMAY (Kelime Kökeni: Fransızca émail)
- Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila
MAYİ (Kelime Kökeni: Arapça māyiʿ)
-
Sıvı
Ufak bir küvetin içine siyah gibi görünen bir mayi döktü. - Refik Halit Karay