MOLOTOFKOKTEYLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MOLOTOFKOKTEYLİ harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli MOLOTOFKOKTEYLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FOLYO15,
ETLİK
- Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
ELLİK
- Eldiven
- Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
- Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)
-
Hastalık
Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa
-
Hastalık derecesine varan alışkanlık
Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bozukluk
Bu radyonun bir illeti var.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
- Sebep
Ata Sözleri ve Deyimler
- illet etmek
- illet olmak
Birleşik Kelimeler: köstebek illeti
KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
-
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle
Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar
- Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle
- Kist
Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle
KELİK
- Eski ayakkabı
KELLİ
-
`Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz
Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı
TETİK
-
Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça
Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan
Ata Sözleri ve Deyimler
- tetiğe basmak (veya dokunmak)
- tetiği çekmek
- Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık
-
Dikkat ve özen gerektiren, nazik
Tetik iş.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tetiğini bozmamak
- tetik bulunmak
- tetik davranmak
- tetik durmak
- tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
- tetik üstünde beklemek
Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte
TİKEL
- Kısmi
- Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tikel önerme
TELLİ
- Teli olan
-
Teller takınmış, telle süslenmiş
Telli gelin.
Birleşik Kelimeler: telli balıkçıl, telli çalgılar, telli duvaklı, telli otobüs, telli pullu, telli sazlar, telli turna, çiftetelli, ikitelli, onikitelli, üçtelli
TEKLİ
- Tek yataklı otel odası
- Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb
TEKİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾkīd)
-
Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma
Bu sözü, bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üsteleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekit etmek
TEKİL
- Teklik
EMLİK
-
Emme döneminde olan çocuk
Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü
- Zamanından daha geç doğan kuzu veya oğlak
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.