MİZANPAJSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MİZANPAJSIZ harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli MİZANPAJSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
PASAJ19,
MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)
-
Engel
Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
MANAS
- Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)
SINAİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿī)
- Sanayi ile ilgili, endüstriyel
SAMAN
- Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları
Ata Sözleri ve Deyimler
- saman altından su yürütmek
- saman gibi
Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu
SANMA
- Sanmak işi, zannetme, zanneyleme
SINMA
- Sınmak işi
AZMAN
- Aşırı gelişmiş
- Kerestelik tomruk
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... azmanı
Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı
AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)
-
En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal
Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı
- Maksimum
MİZAN (Kelime Kökeni: Arapça mīzān)
- Terazi
- Tartı, ölçü aleti
- Ölçü
- Sağlama
- Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti
NİZAM (Kelime Kökeni: Arapça niẓām)
-
Düzen
Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar. - Orhan Seyfi Orhon
-
Kural
Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak! - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: nizamname, yanaşık nizam, kol nizamı
NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)
-
İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat
Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- namaz (veya namazını) kılmak
- namaza durmak
- namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
- namazı kılınmak
Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı
SAZAN
- Sazangillerden, Avrupa, Asya ve Amerika'nın tatlı sularında yaşayan, sırt yüzgeci uzun, eti beğenilen kılçıklı bir balık (Cyprinus carpio)
- Kolay kandırılan, aldatılabilen kimse
Birleşik Kelimeler: aynalı sazan, pullu sazan, yeşilsazan
ZAMAN (Kelime Kökeni: Arapça zamān)
-
Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. - Ömer Seyfettin
-
Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. - Attila İlhan
- Belirlenmiş olan an
-
Çağ, mevsim
Gül zamanı. Çocukluk zamanı.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
-
Dönem, devir
Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı. - Reha Mağden
- Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram
-
Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı
Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.
- Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- zaman almak
- zamana uymak
- zaman bırakmak
- zaman geçirmek
- zamanı (veya zamanını) geçirmek
- zamanı avlamak
- zamanı dolmak
- zamanı geçmek
- zaman ile yarışmak
- zaman kazanmak
- zaman kollamak
- zaman öldürmek
- zaman tanımak
- zaman vermek
Birleşik Kelimeler: zaman aşımı, zaman ayarlı, zaman belirteci, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zaman eki, zaman tüneli, zaman zaman, zaman zarfı, açık zaman, ahir zaman, aman zaman, art zamanlı, birleşik zaman, bir zaman, dar zaman, eş zaman, eş zamanlı, geçmiş zaman, gelecek zaman, gelecek zaman kipi, geniş zaman, her zaman, İkinci Zaman, kimi zaman, müruruzaman, ölü zaman, yalın zaman, aynı zamanda, çift zamanı, hikâye birleşik zamanı, iftar zamanı, ikindi zamanı, rivayet birleşik zamanı, yıldız zamanı, vaktizamanında, bir zamanlar
ANSIZ
- Anlayışsız, akılsız
- (a'nsız) Ansızın
NİSAP (Kelime Kökeni: Arapça niṣāb)
- Yeter sayı