[isim]

• Çağdaşlık

  Bir kısmı da dansı, asrilik gereği kabul ediyor, ileriye geriye yürüyorlardı. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Amir olma durumu

  Sesinde hayat için didinenlerin amirliği vardı. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Esir olma durumu, tutsaklık, kölelik

  Ayaklarımızdaki zincirler, esirliğin ağır ve cefalı şarkılarını söyleyecektir. - Ruşen Eşref Ünaydın

[isim]

• Beylik

[isim]

• İrkilmek işi

  Bu kelime, birdenbire insana şöyle bir irkilme verir. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

• Kesir niteliğinde olan (sayı)

[isim]

• Başkanlık

  Zavallı adam ihtiyarlıkta sürünmesin diye bir kulüp açarak reisliğini ona verdiler. - Falih Rıfkı Atay

[denizcilik]

• Küçük tekne kaptanlığı

[sıfat]

• Üzerinde veya içinde sirke oluşmuş olan

• İçinde sirke bulunan, içine sirke konmuş olan

  Sirkeli salata.

[sıfat]

• `Benzeşmek, kendine uydurmak` anlamındaki asimile etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz

[isim]

• Diri olma durumu

[sıfat]

• Direği olan

  Altı direkli çadırın etrafı fırdolayı açıktı. - Refik Halit Karay

[sıfat]

• Dairesi olan

  Katları dörder odalı, bir mutfak, bir sofa dört daireli bir apartmana sahibiz. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Üzerine ad yazılan şey

[sıfat]

[ruh bilimi]

[felsefe]

• İstençli

  Gözleri siyah kirpikleri içinde canlı ve iradeli koyu kurşuni ışıklarla yanıyordu. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

• İdare etmesini bilen, iyi yöneten

• Tutumlu

  İdareli bir kadın.

[zarf]

• Tutumlu bir biçimde, ekonomik olarak

  Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı. - Peyami Safa