MİLLİYETSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

MİLLİYETSİZ harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli MİLLİYETSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Milliyetsiz ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Milliyetsiz olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SEZİ8, YEİS7, ZİLE7, ESİM6, İSİM6, MEST6, SEMT6, YETİ6, ELİM5, İTME5, İSLİ5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, LİME5, LİSE5, SİLİ5, SİTE5, STİL5, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, ELLİ4, İLLİ4, İLLE4, LİET4

ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)

[isim]

[kimya]

  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol

ETLİ

[sıfat]

  • İçinde et bulunan
  • Eti çok olan

    Etli koyun.

  • Dolgun, kalın

    Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Yenecek kısmı çok olan (meyve)

    Etli, lezzetli bir zeytin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide

ELTİ

[isim]

  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü

ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)

[sıfat]

  • Seçkin

ELLİ

[isim]

  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]

  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli

İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)

[sıfat]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Nedensel

İLLE

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)

[isim]

[müzik]

  • Şarkı

ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı

İTME

[isim]

  • İtmek işi

    Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: öz itme

İSLİ

[sıfat]

  • İsi olan, islenmiş, is bulaşmış

    Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet

[zarf]

  • İs verecek bir biçimde (yanmak)

Birleşik Kelimeler: isli küf

İLMÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilmī)

[sıfat]

  • Bilimsel

    Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç

İLME

[isim]

  • İlmek işi

İLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm)

[isim]

  • Bilim

    İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir - Yunus Emre

[mecaz]

  • Ayrıntı, özellik, nitelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilminden anlamak
  • ilmini almak

Birleşik Kelimeler: ilim adamı, ilmiahlak, ilmihâl, manevi ilim, ledün ilmi, müspet ilimler

LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)

[isim]

[eskimiş]

  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime