MİKYASSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

MİKYASSIZ harflerini içeren 4 harfli 41 kelime bulunuyor. 4 harfli MİKYASSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAZI10, MAZI9, ZİYA9, ZAYİ9, AZIK8, AZİM8, İMZA8, İZAM8, KAZI8, MİZA8, MAZİ8, SAYI8, YISA8, ZAMK8, ASIM7, AYIK7, İKAZ7, KIYA7, KAYI7, MAYİ7, SİYA7, SASI7, SIMA7, YAKI7, ASIK6, ASKI6, AKIM6, ISKA6, KISA6, MİSK6, MASK6, SİMA6, SAMİ6, AKİM5, AKİS5, AKSİ5, KAİM5, MİKA5, MAKİ5, SAKİ5, SAİK5

AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kısır, verimsiz, döl veremeyen
  • Sonuçsuz, başarısız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akim kalmak

AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)

[isim]

  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi

[mecaz]

  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki

[kimya]

[fizik]

  • Evirtim

[mantık]

  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel

AKSİ

[sıfat]

  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

  • Uygun olmayan

    Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer

  • İnatçı, hırçın, huysuz

    Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde

KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Başka bir şeyin yerine geçen
  • Ayakta duran, var olan

[din bilgisi]

  • Her zaman var olan (Tanrı)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaim olmak

MİKA (Kelime Kökeni: Fransızca mica)

[isim]

[mineraloji]

  • Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral, evren pulu

[sıfat]

  • Bu mineralden yapılan

MAKİ (Kelime Kökeni: Fransızca maquis)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Akdeniz dolaylarında yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Makigillerden, Madagaskar Adası'nda sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir tür maymun (Lemur)

SAKİ (Kelime Kökeni: Arapça sāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • İçkili toplantılarda içki dağıtan kimse

SAİK (Kelime Kökeni: Arapça sāʾiḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Sebep

[felsefe]

[toplum bilimi]

  • Güdü

ASIK

[sıfat]

  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

  • Asılı

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık

ASKI

[isim]

  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

  • Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
  • Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  • Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  • Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  • Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  • Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk

    Üzüm askısı. Ayva askısı.

  • Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  • Gelinin odasına asılan süs
  • Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  • Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  • İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  • Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları

AKIM

[isim]

  • Akma işi

[fizik]

  • Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan

    Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan

  • Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz

    Gerçekçilik akımı.

[coğrafya]

  • Debi

Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı

ISKA

[isim]

[argo]

  • Üzerinde durmama, önem vermeme
  • Boşa çıkarma, rast getirememe

    Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner

  • Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıska geçilmek
  • ıska geçmek

KISA

[sıfat]

  • Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

  • Az süren, uzun olmayan

    Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice

  • Ayrıntısı çok olmayan

    Kısa bilgi. Kısa yazı.

[isim]

  • Kısa olan şey

    Uzun lafın kısası.

[zarf]

  • Kısaca, kısaltarak

    Kısa konuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısa günün kârı
  • kısa günün kârı az olur
  • kısa kes Aydın havası olsun
  • kısa kesmek
  • kısa tutmak

Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası

MİSK (Kelime Kökeni: Arapça misk)

[isim]

  • Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
  • Mis

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misk gibi
  • misk yerini belli eder

Birleşik Kelimeler: misk otu, devaimisk

MASK (Kelime Kökeni: Fransızca masque)

[isim]

  • Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı