MİKYASSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MİKYASSIZ harflerini içeren 4 harfli 41 kelime bulunuyor. 4 harfli MİKYASSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YAZI10,
AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)
- Kısır, verimsiz, döl veremeyen
- Sonuçsuz, başarısız
Ata Sözleri ve Deyimler
- akim kalmak
AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)
-
Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
- Evirtim
- Evirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- akis uyandırmak
Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel
AKSİ
-
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı
-
Uygun olmayan
Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer
-
İnatçı, hırçın, huysuz
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde
KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)
- Başka bir şeyin yerine geçen
- Ayakta duran, var olan
- Her zaman var olan (Tanrı)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaim olmak
MİKA (Kelime Kökeni: Fransızca mica)
- Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral, evren pulu
- Bu mineralden yapılan
MAKİ (Kelime Kökeni: Fransızca maquis)
- Akdeniz dolaylarında yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü
- Makigillerden, Madagaskar Adası'nda sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir tür maymun (Lemur)
SAKİ (Kelime Kökeni: Arapça sāḳī)
- İçkili toplantılarda içki dağıtan kimse
SAİK (Kelime Kökeni: Arapça sāʾiḳ)
- Sebep
- Güdü
ASIK
-
Somurtkan
O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal
- Asılı
Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık
ASKI
-
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu
- Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
-
Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
Üzüm askısı. Ayva askısı.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
- Gelinin odasına asılan süs
- Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
- Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
- İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
- Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül
Ata Sözleri ve Deyimler
- askıda bırakmak
- askıda kalmak
- askı olmak
- askıya almak
- askıya çıkarmak
- askıya çıkmak
Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları
AKIM
- Akma işi
-
Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan
Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan
-
Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz
Gerçekçilik akımı.
- Debi
Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı
ISKA
- Üzerinde durmama, önem vermeme
-
Boşa çıkarma, rast getirememe
Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner
- Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama
Ata Sözleri ve Deyimler
- ıska geçilmek
- ıska geçmek
KISA
-
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim
-
Az süren, uzun olmayan
Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice
-
Ayrıntısı çok olmayan
Kısa bilgi. Kısa yazı.
-
Kısa olan şey
Uzun lafın kısası.
-
Kısaca, kısaltarak
Kısa konuştu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısa günün kârı
- kısa günün kârı az olur
- kısa kes Aydın havası olsun
- kısa kesmek
- kısa tutmak
Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası
MİSK (Kelime Kökeni: Arapça misk)
- Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
- Mis
Ata Sözleri ve Deyimler
- misk gibi
- misk yerini belli eder
Birleşik Kelimeler: misk otu, devaimisk
MASK (Kelime Kökeni: Fransızca masque)
- Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı